27 Kasım 2023 Pazartesi

6284 SAYILI KANUN VE KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE

 


Öncelikle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü sebebiyle de vurgulamak gerekir ki kadına yönelik şiddetin her boyutuna karşıyız. Gelecekte, sosyal hayatta kadın-erkek eşitliğinin sağlanabilmesini umarak yazıma başlıyorum.

Kısaca 6284 Sayılı Kanun olarak bildiğimiz 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, İstanbul Sözleşmesi sonrasında sözleşmenin iç hukukta nasıl uygulanabileceğinin yansıması olan metindir. 6284 Sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadelede uygulama mekanizmalarını, koruyucu ve önleyici tedbirleri sistematik bir biçimde düzenlemiştir.

6284 Sayılı Kanun’un sağlamış olduğu en önemli araç ihbar veya başvuru yoluyla ya da re’sen harekete geçilerek bir belge, delil şartı aramadan şiddet mağduru lehine koruyucu tedbir kararları verilmesi imkânı sağlamasıdır. Tam bu noktada yanlış bilinen bir noktaya da parmak basmak gerekir. Kanunda geçen tedbirlerin uygulanması için ispat şartı aranmaması durumu “kadının beyanı esastır, bu sebeple sanık veya şüpheli aleyhine mahkumiyete kadar gelebilecek sonuçlar doğurur” sonucunu doğurmamaktadır. Burada söz konusu, şiddet mağdurlarının sözlü beyanlarıyla koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Bu bağlamda, 6284 Sayılı Kanun’da sözü geçen bazı koruyucu ve önleyici tedbirler şöyledir:

    ·       Barınma yerinin sağlanması

    ·       Geçici maddi yardım yapılması

    ·       Rehberlik ve danışma hizmeti

    ·       Geçici korumaya alma

    ·       Kreş imkânı sağlanması

    ·       Başvuranın iş yerinin değiştirilmesi

    ·       Başvuran evli ise müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesi    

    ·       Kimlik ve diğer bilgi-belgelerin değiştirilmesi

    ·       Şiddet tehdidinde ya da küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunulmasını engelleme

    ·       Şiddet failini uzaklaştırma ve konutun korunan kişiye tahsisi

    ·       Şiddet failinin çocukla kişisel ilişki kurmasının sınırlandırılması

    ·       Silah ve kamu görevi sebebiyle kullanılan silahın teslimi

   ·       Şiddet failinin alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanmasının engellenmesi ve bağımlılık halinde hastaneye yatmak da dahil olmak üzere muayene ve tedavisinin yapılması.

Sayılanlar tedbirlerin bir kısmı olmakla beraber, şiddetin önlenmesi ve mağdurun korunmasında fayda sağlayacağı düşünüldüğü takdirde hâkimin takdir yetkisiyle bu tedbirler genişletilebilir.

Kanun, söz konusu tedbirlere aykırı davranılması durumunda fail aleyhine zorlama hapsine başvurulacağını ifade etmektedir. Bunun yanı sıra yine kanunumuzda şiddetin önlenmesi, koruyucu ve önleyici tedbirlerin sağlıklı bir içimde uygulanmasının sağlanması, şiddet sonrası destek sağlamak amacıyla Türkiye’nin her yerinde 7/24 çalışacak Şiddet Önleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) kurulmasını da ele almıştır.

Stj. Av. Bilge Sultan BAKİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.