27 Kasım 2023 Pazartesi

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDA UZLAŞTIRMA

 

Ceza hukukundaki anlamıyla uzlaştırma kavramı, taraflar arasında, herhangi bir şekilde taraf olmayan Cumhuriyet Savcısı onayı ile görev verilen avukat veya hukuk öğrenimi gören kişi tarafından yapılan barıştırma, zararın giderilmesi ve bir eylem hususunda anlaştırma olarak açıklanabilir. Yargıtay, uzlaşmayı karma nitelikli bir kurum olarak kabul etmektedir. Buna göre uzlaşma bir yönüyle usul hukuku kurumu, ceza ilişkisini sona erdirmesi nedeniyle de maddi ceza hukukuna ait bir hukuksal kurumdur.[1]

Alternatif uyuşmazlık çözüm yıllarına kıyasla CMK’daki uzlaştırma yüksek oranda farklılık göstermektedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde taraflar hukuki uyuşmazlıklarında serbest bir şekilde tasarruf edebilmektedirler. Uzlaştırma çözüm yolunda ise kural olarak ceza muhakemesi alanında tarafların tasarrufuyla bulunmasının mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Taraflar bu süreç nihayetinde uzlaşma sağlanması durumunda özel hukuk anlamında da bazı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. Bu sebeple uzlaştırma kavramı içerisinde ceza muhakemesi hukuku ve ceza hukukunun yanı sıra özel hukuk kavramlarını da görebilmemiz mümkündür.

Uzlaştırma yolunun kullanılması, mahkemelerin iş yükünü azaltacağı gibi tarafların arasındaki barış ve edimi sağlayarak toplum huzurunun sağlanabilmesine katkı sağlamaktadır. CMK m.253’e göre; Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

            a.      Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,

            b.     Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;

1. Kasten Yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88)

2. Taksirle Yaralama (madde 89)

3. Tehdit (madde 106/1)

4. Konut Dokunulmazlığının İhlali (madde 116)

5. İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali (madde 117/1, madde 199/1-c)

6. Hırsızlık (madde 141)

7. Güveni Kötüye Kullanma (madde 155)

8. Dolandırıcılık (madde 157)

9. Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi (madde 165)

10. Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması (madde 234)

11. Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)

       c. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.

Ancak soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilmesi mümkün değildir.

 

Dava şartı olarak uzlaştırma yolunun olduğu suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilmeden, kamu davası açılmasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilemez.

Uzlaştırma ile görevli bulunan kişi bu görevini ifa ederken dürüst, bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirmelidir. Taraflar açısından ortak yarara ulaşılmasını sağlamalıdır. Bu kişi görevini ifa ederken taraflara nazik ve saygılı davranmak mecburiyetindedir. Aynı zamanda görevi ifası boyunca hızlı, dikkatli, etkin ve hizmet kalitesinin verimli olmasına dikkat etmelidir.

Uzlaştırmacı siciline kaydolabilmek için;

        a.      Türk vatandaşı olmak

        b.     Tam ehliyetli olmak

        c.      Avukatlar yönünden baroya kayıtlı olmak

      d.     Hukuk öğrenimi görmüş kişiler yönünden üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun olmak veya hukuk ya da hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat veya maliye alanlarında en az dört yıllık yüksek öğrenim yapmış olmak

        e.      Kasten işlenmiş bir suçtan mahkûm olmamak

        f.      Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak

        g.     Uzlaştırmacı eğitimini tamamlamak ve yazılı sınavda başarılı olmak

      h.     Disiplin yönünden meslekten veya memuriyetten çıkarılmamış ya da geçici olarak yasaklanmamış olmak, gerekir.[2]

UZLAŞTIRMA SÜRECİ

Kendisine büro tarafından görev tevdii edilen uzlaştırmacı, taraflara uzlaşma teklifini götürür. Taraflar kendisine yöneltilmiş bulunan uzlaşma teklifine, teklif tarihinden itibaren üç gün içerisinde kararlarını bildirmedikleri takdirde, teklif reddedilmiş sayılır. Teklifte bulunulmaması durumunda tarafa uzlaşma kabulü veya reddinin doğuracağı hukuki sonuçlar anlatılır.

Uzlaştırma görevinde bulunan kişi, dosya içerisinde bulunan belgelerin birer örneğinin kendisine teslim edilmesi sonrasında otuz gün içerisinde uzlaştırma iş ve eylemlerini sonuçlandırır. Bu süre yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki defa uzatılabilir. Uzlaştırma süreci gizli bir şekilde yürütülmelidir.

UZLAŞTIRMA SONUCU

Uzlaştırma dolayısıyla verilen sürecin sonucunda taraf olanların anlaşıp anlaşamama durumları söz konusu olacaktır. Sonuca varılamaması halinde tekraren uzlaştırma yoluna başvurulamaz. Ancak taraflar uzlaştıklarını ifade eden belge ile en geç Cumhuriyet Savcısının düzenleyeceği iddianame tarihine kadar başvuruda bulunarak uzlaştıklarını beyan edebilmektedirler. Uzlaşının gerçekleşmesi durumunda taraf imzalarını da beyan eden rapor ayrıntılı şekilde açıklanır. Görevli Cumhuriyet Savcısı bu raporu ve dosyayı üst yazı ile mahkemeye sunar. Mahkeme taraf olanların özgür iradeleriyle ve uzlaşmanın ahlaka ve hukuka uygun olduğu kanaatine varırsa bu raporu imza ve mühür yoluyla kovuşturma dosyasında muhafaza altına alır. Uzlaşının sağlanması durumunda, soruşturmaya konu olan suç ile alakalı tazminat davası açılamayacak, davadan feragat edilmiş sayılacaktır.

 

 

Stj. Av. Batın ÇEBİ



[1] CGK: 30.10.2007, 4-200/219; 4.CD. 13,6,2007, 4984/5662

[2] Göksu M., 2020, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Tahkim, 2. Basım, Seçkin, Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.