22 Ocak 2024 Pazartesi

MENFİ TESPİT DAVASI

 

Davalı tarafça varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti amacıyla açılan bir dava çeşididir. Borçlu taraf, icra takibinden önce veya icra takibi sırasında menfi tespit davası açabilir. Borçlunun menfi tespit davası açmasındaki amacı çeşitli nedenlerle borçlu olmadığından ötürü iddia edilen borcun mevcut olmadığına dair tespit edilmesidir.

Örneğin; borçlu, borç doğuran sözleşmenin ayırt etme gücü (TMK. m.10) yokluğu nedeniyle geçersiz olduğunu bildirerek, borçlu olmadığının tespiti amacıyla veya borçlu, kendisinin de alacaklıdan alacaklı olduğu durumda alacağı ile borcunu takas ettiğini (TBK. m.139) bildirerek borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açabilir. Bu tarz bir sürü hukuki durum örnek olarak gösterilebilir. Yukarıda da açıklamaya çalıştığım üzere bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığına dair tespit amacıyla açılan davalar menfi tespit davasıdır.

Menfi tespit davası İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesinde düzenlenmiştir. Menfi tespit davalarında yargılama usulü HMK hükümlerine tabidir. Menfi tespit davalarında görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemeleridir (HMK. m.2) ancak kira ilişkisinden doğan alacaklar hakkında açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir (HMK. m.4/a). Ticari dava niteliğinde olan menfi tespit davalarında da asliye ticaret mahkemesi görevlidir (TTK. m.5/3). Menfi tespit davasına konu olan borç, bir özel mahkemenin görevine girmekte ise menfi tespit davası o özel mahkemede görülür.

Menfi tespit davalarında, davanın açılmasıyla zamanaşımı kesilmez. Zamanaşımının kesilmesi için, davalı durumunda bulunan alacaklının, def’i davada bulunması (TBK. m.154/2), yani menfi tespit davasına cevap vererek, yok olduğu iddia edilen alacağın varlığını iddia etmesi ve menfi tespit davasının reddini talep etmesi gerekir.

     1-      İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası

İcra takibinden önce açılan menfi tespit davaları, borçlunun ödemek zorunda olmadığı düşüncesinde bulunduğu bir borç ile tehdit edilen borçlu tarafından, kendisini bu borç ile tehdit eden alacaklıya karşı açılır.

İİK. m.72/2’de icra takibinden önce menfi tespit davası açılabileceğinden bahsedilmiştir. Borçlu, ödemesinin gerekmediği bir borçtan dolayı alacaklı tarafından ödemesi gerektiği söylenmesi üzerine daha herhangi bir icra takibi söz konusu olmadan böyle bir borcun olmadığına dair menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce menfi tespit davasının açılabilmesi için, borçlunun, borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunması gereken bir hukuki yararı bulunması gerekmektedir (HMK m.106/2).

İcra takibinden önce açılmış olan menfi tespit davası, davaya söz konusu olan alacak için daha sonra icra takibi yapılmasını önlemez ve durdurmaz. Menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlunun talebiyle birlikte iddia edilen alacağın %15’inden aşağı olmaması üzere gösterilen teminat ile birlikte icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK. m.72/2).

2-      İcra Takibinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları, takip borçlusu tarafından, takip alacaklısına karşı açılır. Borçlu, icra takibinden sonra da borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açabilmektedir. Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuki bir yararı yararının bulunması gerekmektedir (HMK m.106/2).

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, söz konusu alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte olan icra takibini kendiliğinden durdurmaz. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için ilamsız icra takibi kesinleşir ise alacaklı (borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası devam etse bile) borçlunun mallarının haczini ve satışını isteyebilir, icra dairesi hacizli malları satar ve satış bedelinden alacaklıya öder. Yani icra takibinden sonra menfi tespit davası açılsa bile bu dava icra tespit davasını durduramayacağı gibi, bu davaya bakan mahkeme, ihtiyati tedbir kararıyla dahi, icra takibini durduramaz (İİK. m.72/3).

Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve söz konusu alacağın %15’inden aşağı olmaması kaydıyla göstereceği teminat karşılığında, menfi tespit davasına bakan mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep edebilir (İİK. m.72/3).

 

Stj. Av. Batuhan Berk MAZLUM

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.