Davalı tarafça varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti amacıyla açılan bir dava çeşididir. Borçlu taraf, icra takibinden önce veya icra takibi sırasında menfi tespit davası açabilir. Borçlunun menfi tespit davası açmasındaki amacı çeşitli nedenlerle borçlu olmadığından ötürü iddia edilen borcun mevcut olmadığına dair tespit edilmesidir.
Örneğin;
borçlu, borç doğuran sözleşmenin ayırt etme gücü (TMK. m.10) yokluğu nedeniyle
geçersiz olduğunu bildirerek, borçlu olmadığının tespiti amacıyla veya borçlu,
kendisinin de alacaklıdan alacaklı olduğu durumda alacağı ile borcunu takas
ettiğini (TBK. m.139) bildirerek borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi
tespit davası açabilir. Bu tarz bir sürü hukuki durum örnek olarak
gösterilebilir. Yukarıda da açıklamaya çalıştığım üzere bir hukuki ilişkinin
mevcut olmadığına dair tespit amacıyla açılan davalar menfi tespit davasıdır.
Menfi
tespit davası İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesinde düzenlenmiştir. Menfi tespit
davalarında yargılama usulü HMK hükümlerine tabidir. Menfi tespit davalarında
görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemeleridir (HMK. m.2) ancak kira ilişkisinden
doğan alacaklar hakkında açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme sulh
hukuk mahkemeleridir (HMK. m.4/a). Ticari dava niteliğinde olan menfi tespit
davalarında da asliye ticaret mahkemesi görevlidir (TTK. m.5/3). Menfi tespit
davasına konu olan borç, bir özel mahkemenin görevine girmekte ise menfi tespit
davası o özel mahkemede görülür.
Menfi
tespit davalarında, davanın açılmasıyla zamanaşımı kesilmez.
Zamanaşımının kesilmesi için, davalı durumunda bulunan alacaklının, def’i
davada bulunması (TBK. m.154/2), yani menfi tespit davasına cevap vererek, yok
olduğu iddia edilen alacağın varlığını iddia etmesi ve menfi tespit davasının
reddini talep etmesi gerekir.
1-
İcra Takibinden Önce Açılan Menfi
Tespit Davası
İcra
takibinden önce açılan menfi tespit davaları, borçlunun ödemek zorunda olmadığı
düşüncesinde bulunduğu bir borç ile tehdit edilen borçlu tarafından, kendisini
bu borç ile tehdit eden alacaklıya karşı açılır.
İİK.
m.72/2’de icra takibinden önce menfi tespit davası açılabileceğinden
bahsedilmiştir. Borçlu, ödemesinin gerekmediği bir borçtan dolayı alacaklı
tarafından ödemesi gerektiği söylenmesi üzerine daha herhangi bir icra takibi
söz konusu olmadan böyle bir borcun olmadığına dair menfi tespit davası
açabilir. İcra takibinden önce menfi tespit davasının açılabilmesi için,
borçlunun, borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunması gereken bir
hukuki yararı bulunması gerekmektedir (HMK m.106/2).
İcra
takibinden önce açılmış olan menfi tespit davası, davaya söz konusu olan alacak
için daha sonra icra takibi yapılmasını önlemez ve durdurmaz. Menfi tespit
davasına bakan mahkeme, borçlunun talebiyle birlikte iddia edilen alacağın
%15’inden aşağı olmaması üzere gösterilen teminat ile birlikte icra
takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK.
m.72/2).
2- İcra Takibinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davası
İcra
takibinden sonra açılan menfi tespit davaları, takip borçlusu tarafından, takip
alacaklısına karşı açılır. Borçlu, icra takibinden sonra da borçlu olmadığının
tespiti amacıyla menfi tespit davası açabilmektedir. Borçlunun, icra takibinden
sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının hemen tespit
edilmesinde hukuki bir yararı yararının bulunması gerekmektedir (HMK m.106/2).
İcra
takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, söz konusu alacak için bu
davadan önce yapılmış ve devam etmekte olan icra takibini kendiliğinden
durdurmaz. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için ilamsız icra
takibi kesinleşir ise alacaklı (borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası
devam etse bile) borçlunun mallarının haczini ve satışını isteyebilir, icra
dairesi hacizli malları satar ve satış bedelinden alacaklıya öder. Yani icra
takibinden sonra menfi tespit davası açılsa bile bu dava icra tespit davasını
durduramayacağı gibi, bu davaya bakan mahkeme, ihtiyati tedbir kararıyla dahi,
icra takibini durduramaz (İİK. m.72/3).
Ancak,
borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve söz konusu alacağın %15’inden
aşağı olmaması kaydıyla göstereceği teminat karşılığında, menfi tespit davasına
bakan mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın
alacaklıya verilmemesini talep edebilir (İİK. m.72/3).
Stj.
Av. Batuhan Berk MAZLUM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.