Cumhuriyet tarihimizin ticaret hukukuna dair ilk düzenleme niteliğinde bulunan 1926 tarih 865 sayılı Ticaret Kanununda bu sözleşme “bir nakliyecinin ücret mukabilinde, eşya veya eşhasın karada, sularda nakillerini taahhüt eylemesine nakil mukavelesi ıtlak olunur” biçiminde ifade edilmiştir.
Günümüzde taşıma sözleşmesine ait bir tanım ne Türk Ticaret Kanunu’nda ne de taşıma ile alakalı özel kanun maddelerinde yer almamaktadır. Ancak TTK’nın 850. maddesinde kullanılan ifadeler ışığında taşıma sözleşmesine dair ortaya bir tanım koymak mümkündür. TTK m.850/1’e göre “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşyalar türlü yükü de kapsar.” denmekte olup aynı zamanda taşıyıcının ne anlama geldiği ve eşya ibaresinden nelerin anlaşılacağı hususunda da açıklama yapılmıştır.
TTK m.850/2’ye göre “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.”
TTK m.850/3’e göre “Taşıma işleri ticari işletme faaliyetidir.” şeklindeki kanun lafzına baktığımızda taşıma sözleşmesinin bir tanımı olmamasına rağmen sözleşmenin detaylarından bahsedilmektedir. Bu durumda, ücreti mukabilinde taşımayı gerçekleştirecek olan taşıyıcının, taşınması hususunda anlaşılan eşyayı bulunduğu yerden bir başka yere taşımayı, eğer taşınması planlanan yolcu ise bir yerden başka bir yere taşımayı üstlendiği tam manasıyla karşılıklı taraflara borç yükleyen bir sözleşme olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu tanımlama ışığında sözleşmenin unsurları göz önüne alındığında ortaya çıkan temel sonuç taşıyıcının taşımayı üstlenmesidir. Burada bahsetmiş bulunduğumuz üstlenme taşınacak olanın ne olacağına göre yani eşya veya yolcu olup olmamasına göre farklılık gösterecek ve farklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Eşya taşınması durumunda çoğunlukla taşıma konusunda elverişli olan ve maddi karşılığı olan maddeler taşımanın konusunu oluşturuyor olsa da, maddi karşılığı olmayan, herhangi bir işlevi bulunmayan, tesise işlenmeye götürülen maddeler dahi taşımanın konusunu oluşturabilirler. Taşınacak şeyin yolcu olduğu durumda ise taşınan kişi yani insandır. Kişilerin bu taşıma esnasında yanlarına aldıkları eşyalara verilen ad bagajdır. Bagajın taşınması, taşıyıcı olarak görevi olanın ayrı bir sözleşmenin konusunu oluşturmadan, teslim aldığı eşyaları konu edinen, yolcu taşıma sözleşmesi içerisinde hüküm ifade eden bahse konu eşyalara verilen addır. Fakat kişiye ait olan kişisel eşya, bagaj olarak ifade edilmemektedir.
Bahsettiğimiz sözleşmenin bir diğer unsuru ise taşıma karşılığı ortaya çıkan ücrettir. Taşıma faaliyeti bir ücretin karşılığında yapılır. Hatır taşıması şeklinde herhangi bir ücret sonucu yapılmayan işlemler de bulunmaktadır ancak bu durumda taşıma sözleşmesinden bahsedilemez, kapsamı dışında bırakılmıştır. Burada bahsedilen ücretten kasıt sadece para değildir. Para haricinde bir mal edimi veya gerçekleştirilecek bir menfaat karşılığı da taşıma işinin ücreti alınabilir. Ücretin belirlenmesinde taraflara herhangi sınırlama getirilmemiştir.
TTK m.856/2’ye göre “Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.” şeklindeki ifade ile karşılıklı verilen irade açıklamalarının örtüşmesiyle sözleşmenin kurulduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Taşıma sözleşmesi özelinde öngörülmüş olan bir sözleşme şekli de bulunmamaktadır. Şekil serbestisi mevcuttur.
Hukuki niteliği bakımından taşıma sözleşmeleri iş görme sözleşmeleri arasında bulunmaktadır. Bu sözleşmelerin hukuki niteliği konusunda tartışmalar bulunsa bile Alman Hukukuna göre bu sözleşme hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesi olarak kabul edilmektedir. TBK m.470’e göre “Eser sözleşmesi, yüklenicinin, bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklindeki kanun lafzına bakıldığında taşıma sözleşmesinin nitelik bakımından eser sözleşmesi şeklinde olması isabetlidir. Fakat bu nitelik yolcu taşıma sözleşmeleri için geçerli değildir. Burada yolcu taşıma sözleşmeleri ile alakalı olarak nitelik bakımından özgün, kendine has bir sözleşme türü olarak karşımıza çıktığını söylemek çok daha doğru olacaktır.
Stj. Av. Batın ÇEBİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.