Yapılması istenen kamulaştırmanın uzlaşma yolu ile gerçekleştirilememesi durumunda, kamulaştırma yapmaya yetkili idare tarafından, kamulaştırılmak istenen yerin malikine karşı olacak şekilde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline dair dava açılabilir. Bu davanın amacı kamulaştırılmak istenen yerin bedelinin tespit edilmesi ve kamulaştırma faaliyeti açısından idareye tescilinin talep edilmesidir.
Kamulaştırma
kanunu m.19’a göre, İdare öncelikle, kamulaştırılması kararlaştırılan tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın Kadastro
Kanunun 16. maddesine göre sayılan kamu mallarından olup olmadığını ilgili yerlerden sormak suretiyle tespit eder. Yine
aynı maddenin devamında idarece hazırlanan ve toplanan belgelerin tamamı, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye mahkemesine verilerek, taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespiti ile, bu
bedelin peşin veya kamulaştırma bu kanunun
3 maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında
idare adına tesciline karar verilmesi
istenir denmektedir. Kamulaştırmaya konu taşınmaz eğer ki tapuya kayıtlı ise bu taşınmaz üzerindeki herhangi başka bir
davanın söz konusu olması kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası
açılmasına engel teşkil
etmez.
Taşınmazın idare tarafından kamulaştırılabilmesi için öncelikle taşınmazın malikinden taşınmazı satın alma yoluna başvurması gerekir.
Bu halin gerçekleşmemesi durumunda idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti
ve tescil davası açabilme hakkı mevcut olur. Tam tersi durumda ise taşınmazın maliki hususunda belirsizlik olması veya
taşınmazın tapuda kayıtlı olmaması durumunda ise yukarıda belirtilen malikinden taşınmazı satın alma yoluna başvurma zorunlu
görülmemiştir.
Kamulaştırma
bedelinin tespiti ve tescili davaları Asliye Hukuk mahkemelerinde görülür. Bu davalarda
yetkili mahkemeler malın bulunduğu yer Asliye Hukuk mahkemeleridir.
Kamulaştırma davalarında idare mutlak surette davacı konumunda kamulaştırılması planlanan taşınmazın maliki ise davalı konumundadır. Malik konusunda belirsizliğin bulunması durumunda dava taşınmaz üzerinde tüm malik olma durumundaki kişilere karşı açılır.
Dava Kararı Sonucunda İptal Davası Yolu
Dava açıldıktan sonra davalı malik kamulaştırmanın iptalini idari yargıda dava konusu haline getirebilir. Bu hak Anayasa'nın 125. maddesinden gelmektedir. Şöyle ki “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” şeklinde belirtilmektedir. İptal davasının açılması için kanunen 30 günlük süre öngörülmüştür. Dava kamulaştırmayı yapan idareye karşı açılacaktır. 30 günlük süre hak düşürücü mahiyettedir.
Kamulaştırmanın iptali davasında, Cumhurbaşkanlığınca alınmış bulunan kamulaştırma kararlarının iptali için davanın Danıştay’da açılması
gerekmektedir. Diğer idare tarafından alınmış
bulunan kamulaştırma kararlarının iptali için ise taşınmazın bulunduğu
yer idare mahkemeleri hem yetkili hem de görevli
mahkemelerdir. Asliye Hukuk mahkemeleri, idari yargılama sonucunda
kamulaştırmanın iptaline karar verilmesi halinde idarenin talepte
bulunduğu kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescilini reddetmek zorunda kalacaktır.
Stj. Av. Batın ÇEBİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.