İlk defa 2002 yılından beri yürürlükte bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nün 8. maddesinde düzenlenen savaş suçları, UCM’nin yargılama yetkisinin olduğu uluslararası suçlardan birdir. Türkiye, Statü’ye taraf olmasına rağmen iç hukukta gerekli prosedürleri yerine getirmediği için yürürlükte değildir.
Uluslararası savaş hukukuna yönelik
düzenlemelerin ilk örnekleri, 1899 ve 1907 yıllarında düzenlenen Lahey
Sözleşmeleri olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra savaş yöntemlerini,
belirli silahların kullanılmasının yasaklanmasını düzenleyen, 1868’de kabul
edilen St. Petersburg Sözleşmesi, bu alanda yapılan ilk
uluslararası sözleşme olarak kabul edilmektedir. Söz konusu bu sözleşme hem
1899 hem de 1907 Lahey Sözleşmelerinde de kabul görmüştür.
Lahey Sözleşmelerinin yanında belirli grupların
korunmasını amaçlayan Cenevre Sözleşmeleri de insan hakları
bakımından uluslararası savaş hukukunu düzenlemektedir. Cenevre Sözleşmesi ortaya
çıkana kadar yalnızca devletler arasındaki silahlı çatışmalar uluslararası
metinlerde düzenlenmiştir. Cenevre Sözleşmesi ile beraber iç silahlı çatışmalar
da gündeme alınmıştır. Ancak iç çatışmalar uluslararası olmayan çatışmalar
olarak değerlendirilmiştir. Öğretide silahlı çatışma hukukunun öncül
prensipleri, savaşa katılmış bulunup savaşçı statüsünde olanlar ile aktif olarak
savaşa katılmayanları eleyerek ayırt edilmelerini sağlamak, savaş sırasında
sonuca varmak için olması gereken askeri mecburiyet durumu dışında güç
kullanımından kaçınma, sebepsiz bir şekilde can yakılmasına sebebiyet vermeme
ve dengesini sağlamak üzerinedir. Ayrıca bu öncü ilkelere, savaş sırasında esir
düşenlere insanca davranılması gerekliliği, esir düşmüş bulunanların zorunlu
durumlarda adil bir şekilde yargılanma hakkına sahip oldukları ve işkencenin
suç olarak kabulü, Cenevre Sözleşmesi uyarınca eklenebilir.
1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi savaş ve silahlı
çatışma hukuku konusundaki yasak eylemleri en detaylı şekilde düzenleyen
sözleşmedir. Pek çok devlet söz konusu bu sözleşmeden sonra iç hukukunda da
düzenlemelere gitmiştir. UCM Statüsü’nün 8. maddesinde de Cenevre
Sözleşmesi’nde ele alınan 8 suç eylemi, yine Sözleşmede belirtilen gruplara
veya mallara karşı uygulanması sonucunda savaş suçu olarak kabul edilmiştir.
·
Kasten öldürme
·
Biyolojik deneyler de dahil
olmak üzere işkence/insanlık dışı muamele
·
Vücuda veya sağlığına
kasten büyük ıstırap verme, ciddi yaralamaya sebep olma
· Askeri gereklilik olmamasına
rağmen, yasadışı ve keyfi olarak mülkiyetin yaygın yok edilmesi veya
sahiplenilmesi
· Savaş esirinin ya da
koruma altındaki şahsın, düşman silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeye zorlanması
· Savaş esirinin ya da
koruma altındaki şahsın, kasti suretle adil ve bilinen yargılanma hakkından
yoksun bırakılması
·
Hukuka aykırı sürgün/nakletme/alıkoyma
·
Rehin alma.
Cenevre Sözleşmeleri’ne atıf yapan Statü’ye
göre sayılı sözleşmeye göre değerlendirilmesi gerekir. Değerlendirmede fiillerin
ihlal durumu, eğer ihlal varsa ağırlık derecesi; fiilin icrasında askeri
gerekliliğin varlığı, ve fiil sonucunda oluşan zarar da dikkate alınır.
Stj. Av. Bilge Sultan BAKİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.