Yaygın
internet kullanımıyla beraber özellikle sosyal medyanın hayatımızın her
noktasına hızlı bir biçimde girmiş olması pek çok bilgiye hızlıca ve neredeyse
sınırsızca ulaşmamıza sebep olmaktadır. Söz konusu durum özel hayatın gizliliği
başta olmak üzere ifade özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi
çeşitli hakların sınırları yeniden çizilmeye başlanılmıştır.
Unutulma
hakkı, internet aracılığıyla yapılan ancak güncelliğini kaybetmiş, şahıs
üzerindeki çeşitli olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı amaçlayarak, kişisel
verilerinin aleyhine kullanılmasını engelleme amacı ile ortaya çıkmıştır.
Tüm bunların ışığında, özel hayatın gizliliği başlığı altında değerlendirebileceğimiz “unutulma hakkı” kavramı çok da uzak olmayan bir geçmişte hayatımıza dahil olmuştur. Anayasamızın 20. maddesinde de güvence altına alınan özel hayatın gizliliği kavramı, unutulma hakkını hukukumuza dahil etmiştir. Unutulma hakkı ile ilgili gerek ulusal mahkemelerimizde gerek uluslararası yüksek mahkemelerde çeşitli içtihatlar bulunmaktadır.
“Anayasa
madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme
hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
(Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001- 4709/5 md.)
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak,
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve
bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli
hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel
veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini
veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp
kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen
hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”
Bu
noktada değerlendirilmesi gereken diğer mesele de haberleşme-basın özgürlüğünün
unutulma hakkı ile çelişmesi hususudur. Öyle ki bu hususta uluslararası
hukuklarda farklı değerlendirmeler de söz konusudur. Örneğin Amerika Birleşik
Devletleri unutulma hakkını kullanarak çeşitli bilgilerin kaldırılmasını ifade
hürriyetine engel olarak değerlendirmişse de Avrupa Birliği Adalet Divanı bu
konuyu kişi mahremiyetinin ihlali olarak ele almıştır. Hiç şüphesiz ki bu
noktada göz önünde bulundurulması gereken konu haklar arasındaki menfaat
dengesinin sağlanmasıdır.
Avrupa
Birliği Adalet Divanı’nın “Google-Spain” kararı, unutulma
hakkının ulusal ve uluslararası hukukta ileri sürülmesine önayak olmuştur.
Anayasamızda
unutulma hakkı özel bir şekilde belirtilmemekle beraber Anayasa Mahkemesi’nin
unutulma hakkı ile ilgili olarak 2013/5653 başvuru numaralı N.B.B. başvurusu ile
unutulma hakkı ilk kez bir karara dahil edilmiştir.
Bu
noktada önemle belirtilmelidir ki, unutulma hakkı, internette bulunan her haber
için uygulanabilir nitelikte değildir. Çeşitli kriterler göz önüne alınarak
uygulama yapılmaktadır. Şöyle ki:
·
Yayının içeriği
·
Haberin yayında kaldığı süre
·
Haberin güncelliğini yitirmesi
·
Haberin tarihsel bir veri niteliği
taşımaması
·
Haberin kamu yararına katkısı
·
Hakkında haber yapılan kişinin kamusal bir
figür olup olmaması
·
Söz konusu haberin değer yargılarına veya
olgusal gerçeklere müdahalede bulunup bulunmadığı
·
Halkın söz konusu habere yönelik ilgisi,[1]
Değerlendirme
ölçütleridir.
Anayasa
Mahkemesi aynı zamanda söz konusu haberlerin ölçülülük ilkesi ışığında
çıkartılıp çıkartılmayacağının değerlendirileceğini ifade etmiştir.
Ölçülülük
esasları değerlendirilirken dikkate alınan yöntemler de AYM tarafından şu
şekilde belirtilmiştir:
· İnternet arşivinde arama yapmayı sağlayan
haber ve habere konu kişi arasındaki bağlantıyı kuran kişisel verinin
silinmesi.
·
Haberin anonim hale getirilmesi.
·
Kişilik hakkı ihlalinin gerçekleştiği
yayın, kısım, bölümle ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi.[2]
Stj. Av. Bilge
Sultan BAKİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.