Zilyetlik, taşınır mallarda ayni hakların sağladığı hakimiyetin dışa vurulmuş şeklini ifade etmektedir. Ancak kamuya açıklık sağlama fonksiyonunun dışında ister hakka dayansın ister dayanmasın hem taşınır hem de taşınmazlar bakımından, bir hakimiyet durumu oluşturmaktadır. Bu sebeplerden ötürü zilyetlik, Medeni Kanunumuzda sadece taşınır mallar bakımından değil, her türlü eşya bakımından genel bir düzenlemeye tabidir.
TMK
m.973/1 uyarınca “bir şey üzerinden fiili hakimiyeti bulunan kimse onun
zilyedidir” hükmünü getirerek zilyet kavramını tanımlamıştır. Ancak buradaki
“fiili hakimiyet” kavramından ne anlaşılacağına dair hükümde bir işaret
bulunmamaktadır. Bu konuda da TMK m.974’de “zilyet, bir sınırlı ayni hak veya
bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için bir şeyi
başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur” hükmü ile zilyetliğin
tanımındaki fiili hakimiyetin, zilyetliğe konu eşyayı fiilen el altında
bulundurma ile gerçekleşeceğini açıklar.
Zilyetliğin Çeşitleri:
1. Haklı-
Haksız Zilyetlik
Zilyetliğin
bir hakka dayanıp dayanmadığına göre bu ayrım yapılabilmektedir. Bu ayrım
zilyetliğin korunması hususunda önem arz etmektedir. Örnek olarak malikin hakka
dayanan zilyetliği ve hırsızın zilyetliği verilebilir.
2. Malik
sıfatıyla- Başka Sıfatla Zilyetlik
Bir
eşya üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kişi o eşyanın malik sıfatıyla zilyedi
olduğu iddiasında bulunabilir. Başka sıfatlarla zilyetlik kiracılık, rehin alan
durumlarında gerçekleşmektedir.
3. İyi
Niyetli- Kötü Niyetli Zilyetlik
Haksız
zilyetliğin iki türüdür. Zilyedin, zilyetlik durumunu bilip bilmemesi veya
bilecek durumda olup olmamasına göre değişmektedir.
4. Asli-
Feri Zilyetlik
Bir
şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli, diğeri ise feri
zilyet olur. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi zilyet, zilyet konusu şeyi bir
sınırlı ayni hak veya bir kişisel hakkın kurulması veya kullanılması amacıyla
başkasına teslim ederse teslim ettiği kişi feri zilyet olacaktır.
5.
Dolaylı- Dolaysız Zilyetlik
Zilyet,
eşya üzerinde başka bir kişi araya girmeksizin fiili hakimiyete sahip ise “dolaysız
zilyet” olacaktır. Ancak zilyet, eşya üzerinde ancak bir kişi
aracılığıyla fiili hakimiyete sahip oluyorsa “dolaylı zilyet”
olacaktır.
6.
Başkası İçin Zilyetlik- Hizmet
Zilyetliği
Eşya
üzerinde hiçbir ayni hak veya kişisel hak iddia etmeden o eşyayı elinde
bulunduranlar “başkası için zilyet” olmaktadır. Örnek olarak temsilci
sıfatıyla bir malı elinde tutan bir kişi verilebilir. Bu şekilde zilyet
olanların eşya üzerinde kendileri için hakimiyeti
bulunmamaktadır. Bir kişi zilyedi olduğu eşyayı sadece işini yapmak üzere
kullanıyor ise o kişi “hizmet zilyedi” olacaktır. Buna örnek
olarak fabrikadaki makinaları kullanan işçi verilebilir.
7.
Tek Başına- Birlikte Zilyetlik
Bir
eşyayı elinde bulunduran malik “tek başına zilyet” olacaktır. Ancak bir eşya
üzerinde birden fazla kişinin aynı derecede fiili hakimiyeti bulunuyorsa,
bunlar “birlikte zilyet” olacaktır. Birlikte zilyet olan kişiler bu zilyetliğe
ait hakimiyeti birbirine bağlı olmaksızın kullanabiliyorlarsa, bunların
zilyetliği “müşterek zilyet” olacaktır. Ancak birlikte zilyet
olanlar eşya üzerindeki hakimiyeti ancak beraberce kullanabiliyorsa, bunların
zilyetliği “elbirliğiyle zilyet” olacaktır.
Zilyetliğin
kazanılması 4 şekilde olur. Bunlar; aslen kazanma, devren kazanma, tesisen
kazanma ve miras ile kazanmadır.
Aslen Kazanma
Bir kişinin, bir eşya
üzerinde, başka bir kişinin rızası aranmadan, kendi zilyetlik iradesi ile fiili
hakimiyet kurarak zilyetliği kazanmasıdır. Sözü geçen eşyanın bir zilyedinin
bulunup bulunmadığı önemli değildir. Örnek olarak, denizden balık tutan
balıkçı, eşyayı çalan hırsız verilebilir.
Devren Kazanma
Mevcut zilyedin,
zilyetliğini olduğu gibi (kendisi nasıl zilyet ise) başka bir kişiye tarafların
rızasıyla bırakması sonucu kazanılma şeklidir. Örnek olarak, kiracı, kira
sözleşmesinden doğan hakkını üçüncü kişiye devreder ve eşyayı ona teslim ederse
üçüncü kişinin kazandığı zilyetlik devren kazanma yoluyla olacaktır.
Tesisen Kazanma
Mevcut zilyedin, kendisi
zilyet kalacağı şekilde başka bir kişiyi tarafların rızasıyla zilyet kılarak
kazanılmasıdır. Tek başına zilyet (yukarıda anlattığım), bir kişiyi feri zilyet
(yukarıda anlattığım) kılması durumunda feri zilyet kazandığı bu zilyetliği
tesisen kazanmış olur.
Miras ile Kazanma
TMK m.599/2 uyarınca
mirasçılar, murisin ayni haklarını, alacaklarını, malvarlığı haklarını, taşınır
ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar.
Mirasçıların bu şekilde, kanun gereği zilyetlik kazanmaları istisnai bir
şekildir. Bu kazanma şeklinde mirasçının ne fiili hakimiyeti ele geçirmesi ne
de zilyetlik iradesi aranmaktadır. Mirasçılar mirasın açıldığını bilmeseler
bile murisin ölümü üzerine, mirasçılar ölüm anından başlayarak murisin
zilyetliğindeki malların zilyedi sayılacaklar ve zilyetliğe bağlı hukuki
sonuçlardan ve zilyetliğe ilişkin davalardan yararlanacaklardır.
Stj.
Av. Batuhan Berk MAZLUM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.