13 Kasım 2023 Pazartesi

Bilgisayarlarda Arama Yapılması


 

Geçtiğimiz yıllarda teknoloji kullanımının giderek artması ve dijitalleşme çağıyla beraber bu teknolojinin hayatımızdaki rolünün fazlalaşması, işleyişin hızlanması ve insan eliyle yapılabilecek hataların azaltılması hususunda oldukça önemli ve gerekli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun bir sonucu olarak bilgisayar kullanımı ile beraber bilgisayar üzerinde tutulmasında herhangi bir sakınca bulunmayan kayıt edilmesi gereken olgular bilgisayar içerisindeki programlar sayesinde kayıtlı bir şekilde elde bulundurulmaktadır.

Günlük yaşantımızda çoğunlukla kullandığımız excel ve word benzeri (bu uygulamaların sayısı günümüzde bir hayli fazladır) uygulamalar sayesinde kayıt edilmesi gereken veya planlanan veriler elektronik ortamda bilgisayarların kütüklerine işlenmiş bulunurlar. Hukuki olarak baktığımızda bu verilerin orijinallerinin mutlak suretle saklanması ve korunması yapılacak olan incelemelerin ise kopyalanmış veriler üzerinden yapılması gereklidir.

CMK m.134’e göre, “(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde etme imkanının bulunmaması halinde, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin haline getirilmesine karar verilir.”

“(2) Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması ya da işlemin uzun sürecek olması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere el konulabilir.”

“(3) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır.” Dijital verilerin kaydedilmesinde kullanılan CD, flash bellek ve benzeri tüm cihazlar “delil” olmak suretiyle kullanılabilirler. Her halükârda bu verilerin kullanılabilmesi kanuna aykırı olarak elde edilmiş olmamalarına bağlıdır.

Teknolojinin devam eden gelişimini ve şu an da geldiği noktayı göz önüne aldığımızda eski usul yöntemlerin de yeteri kadar faydalı olamayacağı gerçektir. Bu sebeple siber suçlarla mücadele eden kişilerin teknolojinin gelişimini ve dikkat edilmesi gereken hususları iyi bilmeli ve kendilerini geliştirmelidirler.

Servis sağlayıcılar hâkimin vermiş olduğu karar sonrasında sağlayıcıdan hizmet almış olan kişiye dair, posta adresi, kimlik vb. bilgileri hizmetin sağlandığı süredeki ayrıntıları ile birlikte Devlete bildirmek zorunda bırakılmıştır.

Bilgisayarda arama yapabilmek için makul şüphenin varlığı halinde o bilgisayarda delil olabilmesi beklenen verilerin bulunabileceğine inanmak gerekir. Bununla birlikte yapılmış olan aramalarda ele geçirilen kişisel verilerin tamamının açılmaması şeklinde, bir arama metodu kullanılmalı ve bu araştırmanın konunun uzmanı olan biri veyahut bir bilirkişi tarafından yapılması gerekmektedir. Teknolojik aletlerde arama yapabilmek için bazı olguların bulunması gerekmektedir. Başka bir şekilde delil bulunamaması, hâkimin vermiş olduğu karar, kuvvetli şüphe sonucu soruşturma evresinin başlayıp, kovuşturmaya geçilememesi gibi koşulların varlığı halinde teknolojik aletler üzerinde verilerin aranması yapılabilecektir. CMK m.134/2’nin son cümlesinde, “Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, elkonulan cihazlar iade edilir.” şeklinde belirtilmiştir.

Bilgisayar Verisinin Delil Olmasının 11 Koşulu

    1.     Kişinin bu bilgisayarı gerçekten kullanıp kullanmadığı,

    2.     Bilgisayarın güvenilebilir bir bilgisayar olup olmadığı,

    3.     Bilgisayar belli bir ofiste bulunmakta ise bu bilgisayara veri eklemek, bilgisayarda çalışmak isteyen kişilerin uyacakları belli kurallar bulunup bulunmadığı,

  4.     Bilgisayarın içerisinde bilgisayarın hatasız çalışmasını ve yapılabilecek hataları teşhis etmeyi sağlayacak teknik donanım bulunup bulunmadığı: Bu hususta yapılan değişikliklerin “log” olarak kayıt altına alınıp alınmadığı, yedeklemenin hangi aralıklara, nasıl yapıldığı ve bilgisayara girilen verilerin düzenli olarak denetlenip denetlenmediği gibi hususlarda tanık dinlenilmesi gerekmektedir,

    5.     Bilgisayarın tamirden geçip geçmediği, bozuklukları varsa, giderilip giderilmediği,

  6.     Tanığın bilgisayarın içinde mevcut olan belirli bir veriyi ekrandan bizzat kendisinin okuyup okumadığı,

    7.     Tanığın ekrandan çıktı alarak okuması halinde, bu çıktıyı almaya yetkili olup olmadığı,

    8.     Tanığın çıktıyı alıp okuduğu veya ekrandan okuduğu sırada bilgisayarın düzenli çalışıp çalışmadığı,

    9.     Çıktı söz konusu ise duruşma sırasında tanığa daha evvel okuduğu çıktıdan oluşan delilin gösterilip, daha önce gördüğü belge ile bunun aynı olup olmadığının sorulup sorulmadığı,

    10.  Tanık belgenin daha evvel okuduğu veya gördüğü belge olduğunu söylerse, evvelki belgeyi duruşma salonunda tanımasına neden olan, hatırlamasına sebebiyet veren özelliğin ne olduğu,

   11.    Tanık çıktıda yer alan bazı farklı işaretleri veya kelimeleri hatırladığını söylerse, tanığa bu şekil veya terimlerin ne anlama geldiğini bilip bilmediği sorularak, mahkemenin ileri sürülen bilgisayar verisini delil olarak kabul edip etmemesi konusunda bir karar vermesinin sağlanması amaçlanmıştır.


Stj. Av. Batın ÇEBİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.