8 Ocak 2024 Pazartesi

İHTİYATİ HACİZ

 


İhtiyati haciz, para alacaklarının ödenmesini ve bu alacağa ilişkin doğmuş veya doğacak icra takibinin sonucunu güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulmasını sağlayan hukuksal koruma tedbiridir.

İhtiyati haciz kurumu, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiştir. İhtiyati haciz; ihtiyati haciz kararının verildiği yargılama aşaması ve ihtiyati haciz kararının icrası aşaması olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır.

    ·       İhtiyati Haciz Talebinin Şartları

-       İhtiyati haciz talebinde bulunacak olan kişinin para borcunun alacaklısı sıfatını taşıması gerekir.

-        İhtiyati hacze konu alacak; Türk Parası cinsinden para alacağı olmalı, öte yandan rehinle güvence altına alınmamış olmalıdır.

 

    ·       İhtiyati Haciz Sebepleri

-        Kural olarak, vadesi gelmiş olan alacaklar için ihtiyati haciz istenilebilir.

-       Kanun koyucu İİK m. 257/2’ uyarınca yalnızca iki istisnai halden birinin mevcudiyeti halinde vadesi gelmemiş alacaklar için ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Bu hallerden biri borçlunun belirli bir yerleşim yerinin olmaması veya bir diğeri ise borçlunun yükümlülüklerinde kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması, kaçması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halleridir. İlgili kanun maddesinde öngörülen bu sebepler tahdidi sayılarak belirlenmiş olup genişletilemez.

 

    ·       İhtiyati Haciz Kararının Alınması

Alacaklı, söz konusu para alacağını teminat altına almak amacıyla mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz kararı talep etmelidir. Bu talebin içerisinde ihtiyati haciz sebepleri, alacağın miktarı ve ihtiyati haciz konusu malların bildirilmesi gerekmektedir. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki tam bir ispat aranmayacaktır. Bir başka ifadeyle ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat yeterli olacaktır. Öte yandan İcra İflas Kanunun 258. maddesinde “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.”  Bu hüküm uyarınca ispat yükü bu noktada alacaklıdadır. İhtiyati haciz kararının verilmesi hususunda genel mahkemeler görevli olup, dava açıldıktan sonra ise ancak davaya bakan mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilecektir.

 

    ·       İhtiyati Haciz Kararının İcrası

İİK m. 261/1 uyarınca ihtiyati haciz kararının alan alacaklı 10 gün içerisinde bu kararın icrasını icra dairesinden istemelidir. Aksi halde yine aynı maddede düzenleme altına alındığı üzere ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkacaktır. Alacaklının bu süre içerisinde kararın icrasını istemesi halinde borçlunun mal, hak ve alacaklarına genel haciz yolundaki hükümlere göre ihtiyaten haczedilecektir. Borçlunun mal varlığını ihtiyaten haczeden memurun düzenlediği ihtiyati haciz tutanağında, ihtiyaten haczedilen şeyler kıymetleri ile gösterilir. İİK m. 262/2 uyarınca icra dairesi tarafından üç gün içerisinde ihtiyati haciz tutanağının birer örneği, haciz sırasında orada bulunmayan alacaklıya ve borçluya tebliğ edilir.

İİK m 261/3 uyarınca ise ihtiyati haczin icrası ile ilgili şikâyetler, ihtiyati haciz kararını icra eden icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.

 

    ·       İhtiyati Haciz Kararına İtiraz

Verilen ihtiyati haciz kararına karşı istinaf kanun yoluna ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı tarafından gidebilir. Bu noktada borçluya ihtiyati haciz kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuru hakkı tanınmamıştır. Ancak kanun ihtiyati haciz talebin kabulü halinde borçluya veya ihtiyati haciz kararı ile menfaati ihlal edilen üçüncü kişiye kararın kaldırılması için başvurabileceği iki imkân tanınmıştır. Bu imkânlardan ilki İİK m. 266’da düzenlenen teminat yolu ile ihtiyati haczin kaldırılması iken, ikincisi ise İİK m. 265’te düzenlenen ihtiyati haczin hukuken ve filen kaldırılması imkânını veren itiraz yoludur.

Bu itiraz yollarından ilki teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Buna göre borçlu ihtiyati haczedilen malların tahmin edilen kıymetini karşılayacak kadar teminat göstererek, kararın kaldırılmasını talep edebilecektir. Şöyle ki bu husus İİK m. 266’da “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir” şekilde düzenlenmiştir. Buna göre ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını madde hükmünde sayılan teminatlardan birini göstererek yalnızca borçlunun isteyebilecektir.

Yine İİK m. 265’e göre ise, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayanağı sebeplere, mahkemenin yetkisi ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacze ise haciz gününden, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye itiraz edebilecektir. Aynı şekilde menfaati ihlal edilen üçüncü kişi de ihtiyati haczi öğrendiği günden başlayarak 7 gün içerisinde kararı veren mahkemede ihtiyati haczin dayandığı sebeplere karşı itiraz edebilecektir. Bu noktada ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın yerinde görülmesi halinde, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilecektir. Alacaklı tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurabilir. Aksi durumun mevcudiyeti halinde ise borçlu talebin reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurabilecektir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki İİK m. 265/5’de yer alan düzenlemeye göre istinafta verilen karar kesin olup, temyiz edilemez.

    ·       İhtiyati Haczin Kesinleşmesi

-           İİK m. 264/1’de yer alan düzenlemeye göre borçluya karşı bir icra takibi yapılmadan veya dava açılmadan önce bir ihtiyati haciz kararı alınmış olması halinde geçici bir hukuki koruma yolu olan ihtiyati haczin kesinleşmesi için yedi gün içinde borçluya karşı takip talebinde bulunmak veya alacak davası açılmak zorundadır.

 

-        Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takipten sonra ihtiyati haciz kararının alınması halinde ise, yeni bir takip talebinde bulunmasına gerek kalmayacaktır. Alacaklının bu halde İİK m. 264/2’deki sürelere uyması gerekecektir. Borçlunun ödeme emrine itirazı halinde ise, alacaklı ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalması ihtimaline karşı itirazın tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesi gerekecektir. İtirazın kaldırılması talebinin reddi halinde ise alacaklı, bu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde genel mahkemede alacak davası açması gerekmektedir.

 

-        Alacak davasının açılmasından sonra alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararının alınması halinde ise, alacak davası sonuçlanıncaya kadar borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmış olacaktır.

 

Av. Benginur MERCAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.