İhtiyati haciz, para alacaklarının ödenmesini ve bu
alacağa ilişkin doğmuş veya doğacak icra takibinin sonucunu güvence altına
almak için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el
konulmasını sağlayan hukuksal koruma tedbiridir.
İhtiyati haciz kurumu, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiştir. İhtiyati haciz; ihtiyati haciz kararının verildiği yargılama aşaması ve ihtiyati haciz kararının icrası aşaması olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır.
·
İhtiyati Haciz Talebinin Şartları
- İhtiyati haciz talebinde bulunacak olan
kişinin para borcunun alacaklısı sıfatını taşıması gerekir.
-
İhtiyati hacze konu alacak; Türk Parası
cinsinden para alacağı olmalı, öte yandan rehinle güvence altına alınmamış
olmalıdır.
·
İhtiyati
Haciz Sebepleri
-
Kural olarak, vadesi gelmiş olan alacaklar
için ihtiyati haciz istenilebilir.
- Kanun koyucu İİK m. 257/2’ uyarınca
yalnızca iki istisnai halden birinin mevcudiyeti halinde vadesi gelmemiş
alacaklar için ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Bu hallerden biri borçlunun
belirli bir yerleşim yerinin olmaması veya bir diğeri ise borçlunun
yükümlülüklerinde kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemesi, mallarını
kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması, kaçması, alacaklının haklarını
ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halleridir. İlgili kanun maddesinde
öngörülen bu sebepler tahdidi sayılarak belirlenmiş olup genişletilemez.
·
İhtiyati
Haciz Kararının Alınması
Alacaklı,
söz konusu para alacağını teminat altına almak amacıyla mahkemeye başvurarak
ihtiyati haciz kararı talep etmelidir. Bu talebin içerisinde ihtiyati haciz
sebepleri, alacağın miktarı ve ihtiyati haciz konusu malların bildirilmesi
gerekmektedir. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki tam bir ispat
aranmayacaktır. Bir başka ifadeyle ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık
ispat yeterli olacaktır. Öte yandan İcra İflas Kanunun 258. maddesinde “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz
sebepleri hakkında kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” Bu hüküm uyarınca ispat yükü bu noktada alacaklıdadır. İhtiyati haciz kararının verilmesi hususunda genel mahkemeler
görevli olup, dava açıldıktan sonra ise ancak davaya bakan mahkemece ihtiyati
haciz kararı verilebilecektir.
·
İhtiyati
Haciz Kararının İcrası
İİK m. 261/1 uyarınca ihtiyati haciz
kararının alan alacaklı 10 gün içerisinde bu kararın icrasını icra dairesinden
istemelidir. Aksi halde yine aynı maddede düzenleme altına alındığı üzere
ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkacaktır. Alacaklının bu süre içerisinde
kararın icrasını istemesi halinde borçlunun mal, hak ve alacaklarına genel
haciz yolundaki hükümlere göre ihtiyaten haczedilecektir. Borçlunun mal
varlığını ihtiyaten haczeden memurun düzenlediği ihtiyati haciz tutanağında,
ihtiyaten haczedilen şeyler kıymetleri ile gösterilir. İİK m. 262/2 uyarınca
icra dairesi tarafından üç gün içerisinde ihtiyati haciz tutanağının birer
örneği, haciz sırasında orada bulunmayan alacaklıya ve borçluya tebliğ edilir.
İİK
m 261/3 uyarınca ise ihtiyati haczin icrası ile ilgili şikâyetler, ihtiyati
haciz kararını icra eden icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.
·
İhtiyati
Haciz Kararına İtiraz
Verilen ihtiyati haciz kararına karşı
istinaf kanun yoluna ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı tarafından
gidebilir. Bu noktada borçluya ihtiyati haciz kararına karşı istinaf kanun
yoluna başvuru hakkı tanınmamıştır. Ancak kanun ihtiyati haciz talebin kabulü
halinde borçluya veya ihtiyati haciz kararı ile menfaati ihlal edilen üçüncü
kişiye kararın kaldırılması için başvurabileceği iki imkân tanınmıştır. Bu imkânlardan
ilki İİK m. 266’da düzenlenen teminat yolu ile ihtiyati haczin kaldırılması
iken, ikincisi ise İİK m. 265’te düzenlenen ihtiyati haczin hukuken ve filen kaldırılması
imkânını veren itiraz yoludur.
Bu itiraz yollarından ilki teminat
karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Buna göre borçlu ihtiyati
haczedilen malların tahmin edilen kıymetini karşılayacak kadar teminat
göstererek, kararın kaldırılmasını talep edebilecektir. Şöyle ki bu husus İİK
m. 266’da “Borçlu,
para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek
veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile
ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir” şekilde düzenlenmiştir. Buna göre ihtiyati haciz
kararının kaldırılmasını madde hükmünde sayılan teminatlardan birini göstererek
yalnızca borçlunun isteyebilecektir.
Yine İİK m. 265’e göre ise, borçlu
kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayanağı sebeplere, mahkemenin
yetkisi ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacze ise haciz gününden, aksi
halde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde kararı
veren mahkemeye itiraz edebilecektir. Aynı şekilde menfaati ihlal edilen üçüncü
kişi de ihtiyati haczi öğrendiği günden başlayarak 7 gün içerisinde kararı
veren mahkemede ihtiyati haczin dayandığı sebeplere karşı itiraz edebilecektir.
Bu noktada ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın yerinde görülmesi
halinde, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilecektir. Alacaklı
tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurabilir. Aksi durumun
mevcudiyeti halinde ise borçlu talebin reddi kararına karşı istinaf kanun
yoluna başvurabilecektir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki İİK m. 265/5’de yer
alan düzenlemeye göre istinafta verilen karar kesin olup, temyiz edilemez.
·
İhtiyati
Haczin Kesinleşmesi
- İİK m. 264/1’de yer alan düzenlemeye göre
borçluya karşı bir icra takibi yapılmadan veya dava açılmadan önce bir ihtiyati
haciz kararı alınmış olması halinde geçici bir hukuki koruma yolu olan ihtiyati
haczin kesinleşmesi için yedi gün içinde borçluya karşı takip talebinde
bulunmak veya alacak davası açılmak zorundadır.
-
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile
takipten sonra ihtiyati haciz kararının alınması halinde ise, yeni bir takip
talebinde bulunmasına gerek kalmayacaktır. Alacaklının bu halde İİK m.
264/2’deki sürelere uyması gerekecektir. Borçlunun ödeme emrine itirazı halinde
ise, alacaklı ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalması ihtimaline karşı
itirazın tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını
istemesi gerekecektir. İtirazın kaldırılması talebinin reddi halinde ise
alacaklı, bu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde genel mahkemede alacak
davası açması gerekmektedir.
-
Alacak davasının açılmasından sonra
alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararının alınması halinde ise, alacak
davası sonuçlanıncaya kadar borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisi
kısıtlanmış olacaktır.
Av.
Benginur MERCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.