8 Ocak 2024 Pazartesi

SOSYAL MEDYANIN CEZA YARGISINA ETKİSİ

 

 

Hayatımızın olmazsa olmazı noktasına gelen internetle birlikte sosyal medya kullanımı ve sosyal medyanın yaşamımızdaki pek çok alana etkisi ve müdahalesi de yadsınamaz bir gerçektir. Günümüzde sosyal medya sayesinde haberlerin hızlıca yayıldığına şahit oluyoruz. Bu sayede insanlar çok daha hızlı organize olup birçok olay karşısında harekete geçebiliyor. Özellikle hak arama konusunda bir şekilde sesini duyuramamış kişiler sosyal medya sayesinde sesini duyurup hakkını almayı başarabiliyor.

Sosyal medyanın hayatımızda bu denli aktif olmasının iyi yanları kadar olumsuz yanları da mevcut. Bunun en büyük örneklerinden biri, özellikle ceza yargılamalarında aslında yeteri kadar hukuki birikimi olmayan kişiler de dahil olmak üzere herkesin kendince yorum yapıyor ve olay üzerinden yargılama yapıyor olmasıdır.

Günlük hayatta bir olay hakkında yorum yaparken daha öznel yorumlar yapar ve o şekilde tavır takınırız. Ancak hukuki yorum yaparken daha nesnel ve kişisel görüşlerden uzak yorumlar yapmamız gerekmektedir. Zira bu şekilde adil bir sonuca ulaşabiliriz.

Sosyal medya üzerinde bir araya gelen kitlelerin bir kısmı bilinçsiz hareket ederek yargılamanın sonucunu beklemeden hukuki dayanaktan yoksun biçimde yorumlarda bulunarak başta masumiyet karinesi olmak üzere pek çok hukuk ilkelerine zarar vermektedir. Bilinçsizce yayılan bilgi-belgeler, görüntüler, ses kayıtları da soruşturmanın gizliliğini zedelerken suç şüphesi altındaki kişinin de yargı sürecine zarar verirken kişi üzerinde de çeşitli lekeler bırakmaktadır.

Her ne kadar yargılama sürecinde kamuoyu baskısının hâkimin görüşüne etkisi olmaması gerekse de özellikle göz ününde olan pek çok yargılamada kamuoyu baskısı ve görüşleri mahkemeleri yönlendirebiliyor. Bu noktada hâkimin yapması gereken kamuoyu baskısıyla hareket etmek değil, kanunları somut olaya en doğru şekilde uygulayıp adalet terazisini dengelemektir.

Sosyal medya üzerinde ses getiren bir konu çeşitli sitelerde paylaşılır ve yayıldıkça yayılır. Kendiliğinden ortadan kalkmayan bu paylaşımlar kişiyi belki de yaşamı boyunca zan altında bırakacak ve hayatının pek çok noktasında olumsuz olarak karşısına çıkacaktır. Bunun sonucunda da kişinin hayatı boyunca üzerine atılı suçla yaşamasına ve unutulma hakkının ihlal edilmesi durumu ortaya çıkacaktır.

Ceza muhakemesi hukukunun temelinde bulunan koruma tedbirleri cezalandırma saikiyle uygulanmamalıdır. Ancak özellikle koruma tedbirlerinden biri olan tutuklama, sosyal medyanın yönlendirmesiyle uygulanmaması gereken hallerde dahi uygulanabilmektedir. Hukuk devletinde kişiler gözaltına alınma, tutuklanma korkusuyla yaşamak yerine gerektiği ölçüde koruma tedbirlerinin uygulanacağına dair güveni hissetmelidir.

Bu noktada sosyal medya ve kamuoyunun ceza yargılamasındaki olumsuz etkisini azaltmak için bazı önlemler alınabilir. Haberciliğin daha dikkatli ve özenli yapılması, yargılama faaliyetlerinin daha hızlı olması ve özellikle vatandaşların bazı temel hukuk kavramlarına ve hukuki yöntemlere hâkim olmasıyla sorunun bir nebze de olsa çözülebileceği düşünülebilir.

Stj. Av. Bilge Sultan BAKİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.