İş kanununa göre iş sözleşmesi “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.” bu şekilde açıklanmıştır.
İş sözleşmelerinin genel mahiyette sona erme sebepleri
karşılıklı tarafların birbirleriyle anlaşması yoluyla, sözleşme de belirli bir
süre öngörülmüşse bu sürenin bitmesi yoluyla, taraflardan birinin ölüm
durumunun gerçekleşmesi yoluyla ve fesih durumu ile sona erme işlemi
gerçekleşebilir.
Fesih işlemini ele alacak olursak, iradenin tek taraflı
olarak açıklanması şeklinde ifade edebilmemiz mümkündür. 4857 sayılı iş
kanununda belirsiz süreli şeklinde yapılan iş sözleşmesinin her iki taraf için
(işçi ve işveren) olacak şekilde ihbar süresi tanınmasıyla sona erdirme
işleminin yapılmasını, kanunun devamında bulunan maddelerde ise sözleşmenin
süresi yani belirli veya belirsiz süreli olup olmadığı önem ifade etmeksizin iş
sözleşmesinin haklı nedenlerle ihbar süresi olmadan sona erdirilme şekilleri
düzenleme alanı bulmuştur.
Fesih durumu, sözleşmenin taraflarına bozucu yenilik
doğuran bir hak tesisi kurulmasına olanak verir. Fesihte sözleşmeyi hangi
tarafın ne şekilde feshettiği konusu oldukça önem arz etmektedir. İş sözleşmesi
ister belirli ister belirsiz süreli olsun iş sözleşmesi feshi haklı bir sebebe
dayanıyorsa, işçinin bildirim yükümlülüğü ortadan kalkarak sözleşmeyi haklı
nedene dayanarak feshedebilir. Fesih yoluna başvurularak ortaya konulan irade
beyanının ilgilisine ulaşması sonucunda hukuki sonuç başka bir işleme gerek
olmaksızın meydana gelir. Bu iradenin açık ve net bir şekilde anlaşılabilir
olması gerekmektedir.
İş kanununun 24. maddesine göre “süresi belirli olsun
veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden
önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
1 – Sağlık Sebepleri:
a) İş sözleşmesinin
konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı
veya yaşayışı için tehlikeli olursa,
b) İşçinin sürekli olarak
yakından veya doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı
veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa,
2 – Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına
Uymayan Haller ve Benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi
yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış
vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek
veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa,
b) İşveren işçinin veya
ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler,
davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa,
c) İşveren işçiye veya
ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut
işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir,
kışkırtır, sürükler yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi
gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız
ağır isnat veya ithamlarda bulunursa,
d) İşçinin diğer bir işçi
veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu
işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,
e) İşveren tarafından
işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap
edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına
veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye
yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı
zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa yahut
çalışma şartları uygulanmazsa.
3 – Zorlayıcı Sebepler:
İşçinin çalıştığı
işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı
sebepler ortaya çıkarsa.” şeklinde işçinin haklı nedenle derhal fesih hakları
açıklanmıştır. Yukarıda sayılan durumlar dışında işçinin başka bir sebeple iş
sözleşmesini feshetmesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanabilmesi kural
olarak mümkün değildir. Ancak bazı hallerde kanun koyucu işçiye kıdem tazminatı
kazanmasını sağlayacak durumları açıklamıştır:
¾ Muvazzaf
askerlik yapılması durumunda,
¾ Bağlı
bulunulan kanun veya Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle kurulmuş olan kurum veya
oluşumlardan, emeklilik yahut toptan ödeme veya malullük aylığı alabilmek
sebebiyle,
¾ Sendika
yöneticiliği dolayısıyla fesih yoluna başvurulması,
¾ Kadın
işçinin evlenmesi durumunda evlendiği tarihten başlayarak bir yıl içerisinde
keyfiyetle sona erdirilmesi durumlarında işçiye kıdem tazminatı ödenmesi hüküm
altına alınmıştır.
Bahsedilen hükme
bağlanmış durumlar dışında sözleşmesini fesih yoluyla sonlandırma yoluna giden
işçi, kıdem tazminatı hakkından kural olarak mahrum kalır.
Stj. Av. Batın ÇEBİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.