Kat mülkiyetinin devri mecburiyeti, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup hükümdeki temel amaç, mülkiyet hakkını toplum yararına aykırı kullanan kişinin ortak yaşamdan çıkarılmasıdır. Söz konusu yasa; uymakla yükümlü olduğu borç ve yükümü yerine getirmeyen ve bu nedenle diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez hale gelecek ölçüde ihlal eden bağımsız bölüm maliklerine bir yaptırım uygulamaktadır. Bu yaptırım bağımsız bölümün mülkiyetinin kat maliklerine devredilmesidir.
Mülkiyet
hakkının dokunulmazlığına ilişkin bu kadar ağır bir yaptırımın koşullarının
kanun koyucu tarafından sınırlandırılması kaçınılmaz olup bugünkü yazımızda bu
hakkın doğumu için gerekli koşullardan ve dava sürecinden kısaca bahsedeceğiz.
A-
KOŞULLARI
1- Kat Malikinin Borç ve Yükümlerini Diğer Kat Malikleri İçin Çekilmezlik Derecesinde İhlal Etmesi
Kat
Mülkiyeti Kanunu’nun 25.maddesinin uygulanabilmesi için kat maliklerinin sadece
borç ve yükümlülüklerini ihlal etmesi yeterli olmayıp aynı zamanda bu ihlalin
diğer kat malikleri için çekilmezlik derecesine ulaşması gerekmektedir. Kat
maliklerinin borç ve yükümleri sadece Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenenlerden
ibaret olmayıp kat mülkiyetine ilişkin farklı kanunlarda belirtilen borç ve
yükümler de uygun düştüğü takdirde “çekilmezlik koşulu” bağlamında hâkim
tarafından dikkate alınabilir.
Ayrıca
her ne kadar çekilmezlik ilkesi hâkimin takdirine bırakılmış ise de mezkûr
kanunun 25.maddesinin 3.fıkrasında sayılan üç durumda, diğer kat maliklerinin
haklarının çekilmez hale gelecek şekilde ihlal edildiği kabul edilmiştir.
Mezkûr
kanun maddesine göre bir kat malikinin;
a) Ortak giderlerden ve
avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde
üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması; b) Anagayrimenkulün
bulunduğu yerin sulh hâkimi tarafından 33 üncü madde gereğince verilen emre
rağmen, bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki
kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi;
c) Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak
suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması
şeklindeki durumlarda her halde kat malikleri için çekilmezlik koşulunun
gerçekleştiği kabul edilir. Kısacası Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25.maddesinin
3.fıkrasında sayılan üç halde çekilmezlik koşulunun gerçekleştiği yoruma gerek
kalmaksızın kabul edilmektedir.
2- Çifte Çoğunluk İlkesi
Bağımsız bölüm mülkiyetinin zorunlu devri davasının açılabilmesi için ikinci koşul bu kararın diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla -aksi kat mülkiyetini düzenleyen sözleşmede kararlaştırılabilir- karara bağlanmasıdır. Söz konusu davanın açılabilmesi için kat maliklerinin çifte çoğunlukla karar alması yeterli olup ilgili kat maliklerinin bir kısmının iş bu davayı açmak istememesi halinde dava diğer kat malikleri tarafından da açılabilir.
3- Dava Açılması
Bahse konu dava borç ve yükümlerini çekilmezlik derecesinde ihlal eden kat maliki aleyhine diğer kat maliklerince açılır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25.maddesinde bağımsız bölüm mülkiyetinin zorunlu devri davasının açılmasında hangi mahkemenin görevli olduğu hüküm altına alınmamışsa da aynı yasanın Ek 1. Maddesi ile bu boşluk giderilmiş, iş bu davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Yer bakımından yetkili mahkemesi ise anataşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Kısacası bağımsız bölüm mülkiyetinin zorunlu devri davalarında anataşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli ve yetkili mahkemelerdir.
Tüm bunların yanı sıra iş bu davalar için önem arz eden diğer bir husus, bağımsız bölümün kat maliklerine hangi oranlarda devredileceğidir. Şöyle ki; Bağımsız bölüm, davacı sıfatına sahip kat maliklerine bedeli ödenmek kaydıyla arsa payları oranında devredilir(KMK m.25/2). Kanun maddesinde de belirtildiği üzere kanun koyucu bağımsız bölümün eşit değil arsa payları oranında dağılmasını uygun görmüştür.
4- Değerin Belirlenmesi
Devredilecek bağımsız bölümün değeri hesaplanırken hükme en yakın tarihe göre değer belirlenir. Hâkim, hüküm vermeden hemen önce davacıların devir bedelini ödemesine karar verir, bu kararda bedelin bankada üçer aylık vadeli hesaba yatırılması ve makbuzunun ortaya koyulması için gerekli süre belirtilir.
B- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
Dava
hakkı, bağımsız bölümün devrine ilişkin kat maliklerince alınan dava açma
kararının öğrenilmesi tarihinden itibaren altı ay ve her halde beş yıl içinde
kullanılmazsa düşer(KMK m.25/4). Görüldüğü üzere kanunda altı aylık ve beş
yıllık hak düşürücü süreler belirlenmiştir. Bunun yanı sıra henüz dava
açılmadan bağımsız bölümün devrine ilişkin sebebin ortadan kalkması halinde
dava açma hakkı ortadan kalkacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.