6 Mayıs 2024 Pazartesi

HİZMET TESPİTİ DAVASI

Hizmet tespiti davası sigorta bildirimi yapılmayan ve sigorta primi yapılmadan ya da sigorta primi eksik yatırılan işçinin bu durumu öğrenmesi üzerine sigortasız çalıştığı dönemlerin sigortalı hale getirilmesi için açılan davadır.

Hizmet tespiti davasında ispat yolu olarak davacı tarafından iş sözleşmesine bağlı çalışıldığının kanıtlanması yoluna gidilir. Ancak yapılmış olan iş sözleşmesinin sigortalı çalışmaya uygun işlerden olması gerekmektedir.

Hizmet tespiti davasını işçi veya işçinin mirasçıları açabilir. Dava, işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı açılır. Hizmet tespiti davasında görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde iş mahkemesi sıfatıyla dava açılır.

Hizmet tespiti davasının hizmet süresinin sonundan itibaren 5 yıl içinde açılması gerekmektedir. Sözü edilen 5 yıl hak düşürücü süre olduğu için bu süreden sonra açılan davalar incelemeye alınmaz.

Hizmet tespiti davalarında feragat bir hüküm doğurmaz. Çünkü bu dava kamu düzenini ilgilendirir.

Hizmet tespiti davalarında ispat yükümlülüğü HMK’daki genel kurallar gereğince sigortalı üzerindedir. Ancak yerleşik Yargıtay kararlarında bu davalar kamu düzenini ilgilendirdiği gerekçesiyle işçiyi korumak amaçlı re’sen araştırma yükümlülüğü getirmiştir. Bundan dolayı davacı tanık dahil her türlü delille davasını ispatlayabilir. Fakat bu deliller arasında yemin delili hariç tutulmuştur. Yazılı veya resmi belge ile ispat edilebilen bir durum tanık delili ile ortadan kalkmayacaktır.

SGK ve işveren hizmet süresini ve ücreti kabul etse dahi hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiği için hâkim konuyu re’sen araştırmaya devam eder ve gerçek durumu tespit eder.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 86/8 ”Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.” hizmet süresi tespitinin hesaplanmasını işlemiştir. Kanunda düzenlenen beş yıllık süre, Yargıtay kararlarıyla hak düşürücü süre olarak kabul edilmiştir.

Hizmet tespiti davalarında zorunlu arabuluculuk şartı yoktur. Dava şartı arabuluculuk olmadığı için sigorta kayıtları yapılmayan veya eksik yapılan işçi doğrudan dava yoluna başvurabilir.

 

Stj. Av. Bilge Sultan BAKİ

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.