9 Haziran 2024 Pazar

MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası genel olarak gayrimenkul hukukunda karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bu dava, bir taşınmazın kim adına kayıtlı olduğunun belirlenmesi amacıyla açılır. Bu dava bir taşınmazın mülkiyeti konusunda bir ihtilaf varsa onun giderilmesi için kullanılır.

Muhdesat, TMK m.724 ve TMK m.729 çerçevesinde bir taşınmaz üzerinde bulunan inşaat, bağ-bahçe, bitki gibi şeyler anlamına gelir. Bunlar, kalıcı olarak oluşturulmuş ve tamamlayıcı nitelikte eserlerdir.

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası için çeşitli delillere sahip olunması gerekir. Bu delillere örnek verilecek olursa şu şekildedir: tapu kayıtları, varsa önceye ait satış sözleşmeleri, tapu iptali davaları, tanık beyanları vs. deliller. Dava sonucunda delillerin de yardımıyla taşınmazın kime ait olduğu hususunda kesin bir karara varılır.

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası ve ortaklığın giderilmesi davası farklı konulara ilişkin davalardır. İki dava da birbirinden bağımsız olarak açılabilir. Fakat bir taşınmazın mülkiyeti konusunda bir ihtilaf durumu söz konusuysa bu durumda hem muhdesatın aidiyeti davası hem de ortaklığın giderilmesi davası aynı zamanda açılabilir.

Söz konusu bu dava hukuki yarara ilişkin yalnızca belirli hallerde açılabilmektedir. Bu durumlar;

-          Taşınmazı da kapsayan bir ortaklığın giderilmesi davası açılmış olması,

-          Taşınmaza ilişkin kentsel dönüşüm uygulaması planı olması,

-          Taşınmaz için kamulaştırmanın söz konusu olması.

Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bir hak düşürücü süre kanunda belirlenmemiştir. Ancak eğer kadastro geçen bir taşınmazsa bu durumda kanunda bulunan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Muhdesatın tespiti davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir.

Muhdesatın tespiti davası sonucunda mahkeme açıklayıcı nitelikte bir karar vermiş olur. Bu hüküm kesin hüküm niteliğindedir.

İspat yükü, aidiyetin tespitini ve aidiyeti isteyen davacı taraftadır. Tanık da dahil olmak üzere tüm delillerle bu durumun tespiti istenenebilir. Aynı zamanda taşınır niteliğe sahip ve muhdesat niteliği taşımayan ve taşınmazla birlikte yapılma durumunda bir bağı olmayan eşyalar hakkında da tespit kararı verilmez ve bu konuda bir talep varsa reddedilir.

Taşınmazda bulunan muhdesatın, taşınmazın değeri üzerinde bir artış ortaya çıkarması gerekmektedir. Yargıtay’ın kararlarında da görüleceği üzere muhdesatın bedeli, taşınmazın genel bedeline oran kurularak tespit edilmektedir.

Belirlenen bu taşınmaz bedeli üzerinden, muhdesata denk düşen bedel davacı tarafa ödenir.

Muhdesatın, taşınmazın değerini arttırıp arttırmadığı hususunda gerekli bilirkişi incelemeleri yaptırılır ve değer buna göre belirlenir.

Stj. Av. Bilge Sultan BAKİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.