Muhdesatın
aidiyetinin tespiti davası genel olarak gayrimenkul hukukunda karşımıza
çıkmaktadır. Söz konusu bu dava, bir taşınmazın kim adına kayıtlı olduğunun
belirlenmesi amacıyla açılır. Bu dava bir taşınmazın mülkiyeti konusunda bir
ihtilaf varsa onun giderilmesi için kullanılır.
Muhdesat, TMK m.724 ve TMK m.729 çerçevesinde bir taşınmaz üzerinde bulunan inşaat, bağ-bahçe, bitki gibi şeyler anlamına gelir. Bunlar, kalıcı olarak oluşturulmuş ve tamamlayıcı nitelikte eserlerdir.
Muhdesatın
aidiyetinin tespiti davası için çeşitli delillere sahip olunması gerekir. Bu
delillere örnek verilecek olursa şu şekildedir: tapu kayıtları, varsa önceye
ait satış sözleşmeleri, tapu iptali davaları, tanık beyanları vs. deliller.
Dava sonucunda delillerin de yardımıyla taşınmazın kime ait olduğu hususunda
kesin bir karara varılır.
Muhdesatın
aidiyetinin tespiti davası ve ortaklığın giderilmesi davası farklı konulara
ilişkin davalardır. İki dava da birbirinden bağımsız olarak açılabilir. Fakat
bir taşınmazın mülkiyeti konusunda bir ihtilaf durumu söz konusuysa bu durumda
hem muhdesatın aidiyeti davası hem de ortaklığın giderilmesi davası aynı
zamanda açılabilir.
Söz
konusu bu dava hukuki yarara ilişkin yalnızca belirli hallerde
açılabilmektedir. Bu durumlar;
-
Taşınmazı da kapsayan bir ortaklığın
giderilmesi davası açılmış olması,
-
Taşınmaza ilişkin kentsel dönüşüm
uygulaması planı olması,
-
Taşınmaz için kamulaştırmanın söz konusu
olması.
Muhdesatın
aidiyetinin tespitine ilişkin bir hak düşürücü süre kanunda belirlenmemiştir.
Ancak eğer kadastro geçen bir taşınmazsa bu durumda kanunda bulunan 10 yıllık
hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Muhdesatın tespiti
davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir.
Muhdesatın
tespiti davası sonucunda mahkeme açıklayıcı nitelikte bir karar vermiş olur. Bu
hüküm kesin hüküm niteliğindedir.
İspat
yükü, aidiyetin tespitini ve aidiyeti isteyen davacı taraftadır. Tanık da dahil
olmak üzere tüm delillerle bu durumun tespiti istenenebilir. Aynı zamanda
taşınır niteliğe sahip ve muhdesat niteliği taşımayan ve taşınmazla birlikte
yapılma durumunda bir bağı olmayan eşyalar hakkında da tespit kararı verilmez
ve bu konuda bir talep varsa reddedilir.
Taşınmazda
bulunan muhdesatın, taşınmazın değeri üzerinde bir artış ortaya çıkarması
gerekmektedir. Yargıtay’ın kararlarında da görüleceği üzere muhdesatın bedeli,
taşınmazın genel bedeline oran kurularak tespit edilmektedir.
Belirlenen
bu taşınmaz bedeli üzerinden, muhdesata denk düşen bedel davacı tarafa ödenir.
Muhdesatın,
taşınmazın değerini arttırıp arttırmadığı hususunda gerekli bilirkişi
incelemeleri yaptırılır ve değer buna göre belirlenir.
Stj.
Av. Bilge Sultan BAKİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.