9 Haziran 2024 Pazar

TAŞIYICININ BAGAJDAN DOĞAN SORUMLULUĞU

Bagajdan doğan sorumluluğun yasal dayanağı TTK m.912’de “Yolcu, bagajı ile el bagajı için, aksine sözleşme yoksa, ayrı ücret ödemez. Taşıyıcı, yolcunun eşyasının zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ila 886’ncı maddeleri uyarınca sorumludur.” Bulunmaktadır.

İlgili bu hüküm eşya taşımaya ilişkin hükümlerinin bagaj için de geçerli olacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yolcunun bagajına gelen zararlarda sorumluluk, sorumluluktan kurtulma, sorumluluk sınırı ve sınırsız sorumluluk hususları bu hükümlere bağlı olacaktır. Zaten bagaj taşıması, yolcu taşıması sözleşmesinin içinde yer alan bir yan edim hükümlülüğüdür.

Şunu da belirtmek gerekir ki günümüzde bazı havayolları el bagajı kabul etmemektedir. Yukarıda atıfta bulunduğum madde metninde de görüleceği üzere “aksine sözleşme yoksa” ibaresi bu noktada önem kazanmaktadır. Taşıyıcı ve yolcu arasındaki sözleşmenin içeriğinde bu duruma aykırı bir ibare bulunmuyor ise yolcu el bagajı için ekstra bir ücret ödemez ve bagajın zarar görmesi durumunda taşıyıcı doğmuş olan bu zarardan sorumlu olur.

Peki bahsettiğim bu sorumluluk tam olarak ne zaman başlar diye düşünecek olursak, taşıyıcının bagajdan doğan sorumluluğu, bagajın taşıyıcıya teslim edildiği anda başlar ve bagaj yolcuya varma yerinde teslim edilmesiyle bu sorumluluk son bulur. El bagajı açısından da bu sorumluluk yolcunun taşınmaya başlaması anında başlayacak, varma yerine ulaşması ile de sona erecektir.

Yolcunun, yolculuk sırasında ölümü durumunda, taşıyıcı, yolcunun mirasçılarının çıkarlarını korumak için yolcuya ait bagaj ile eşyaları teslim edene kadar bunların iyi halde korunmaları için gerekli önlemleri alması gerekmektedir.

Uygulamada bagajdan doğan sorumluluk bakımından bavul içindeki eşyanın değeri ve mahiyeti beyan edilmemektedir. Bu nedenle bagajın zarara uğraması halinde ödenecek tazminat, saptanmasında, TTK’ya göre m.880 esas alınmaktadır. Bununla birlikte, ödenecek tazminat için taşıyıcıya teslim olunan bagajda bulunan eşyanın belirlenebilmesi gerekir. Bu husus yönünden ispat yükü yolcu üzerinde olacaktır.

Yukarıda bahsettiğimiz tazminat türü maddi tazminat olup Yargıtay, bagaj bakımından manevi tazminat talebinin de mümkün olduğunu, bagajla birlikte kaybolan manevi değeri olan eşyalar bakımından da manevi tazminat istenebileceğini kabul etmiştir. (Yargıtay 11.HD. 2014/15627 E. 2015/1119 K. Sayılı 02.02.2015 tarihli karar)

Bagajın zarara uğramasından dolayı tazminat talepleri TTK 855/1’de belirtilen bir yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu zamanaşımı süresinin başlangıcı, TTK 855/2 uyarınca yolcunun ulaştığı ya da ulaşması gereken tarihtir. Bu süre TTK 855/3 uyarınca kast veya kasta eşdeğer kusur halleri gerçekleştiği durumda üç yıla kadar uzayacaktır.

 

Stj. Av. Batuhan Berk MAZLUM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.