Bagajdan
doğan sorumluluğun yasal dayanağı TTK m.912’de “Yolcu, bagajı ile el bagajı
için, aksine sözleşme yoksa, ayrı ücret ödemez. Taşıyıcı, yolcunun eşyasının
zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ila 886’ncı maddeleri uyarınca
sorumludur.” Bulunmaktadır.
İlgili bu hüküm eşya taşımaya ilişkin hükümlerinin bagaj için de geçerli olacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yolcunun bagajına gelen zararlarda sorumluluk, sorumluluktan kurtulma, sorumluluk sınırı ve sınırsız sorumluluk hususları bu hükümlere bağlı olacaktır. Zaten bagaj taşıması, yolcu taşıması sözleşmesinin içinde yer alan bir yan edim hükümlülüğüdür.
Şunu
da belirtmek gerekir ki günümüzde bazı havayolları el bagajı kabul
etmemektedir. Yukarıda atıfta bulunduğum madde metninde de görüleceği üzere “aksine
sözleşme yoksa” ibaresi bu noktada önem kazanmaktadır. Taşıyıcı ve
yolcu arasındaki sözleşmenin içeriğinde bu duruma aykırı bir ibare bulunmuyor
ise yolcu el bagajı için ekstra bir ücret ödemez ve bagajın zarar görmesi
durumunda taşıyıcı doğmuş olan bu zarardan sorumlu olur.
Peki
bahsettiğim bu sorumluluk tam olarak ne zaman başlar diye düşünecek olursak,
taşıyıcının bagajdan doğan sorumluluğu, bagajın taşıyıcıya teslim edildiği anda
başlar ve bagaj yolcuya varma yerinde teslim edilmesiyle bu sorumluluk son
bulur. El bagajı açısından da bu sorumluluk yolcunun taşınmaya başlaması anında
başlayacak, varma yerine ulaşması ile de sona erecektir.
Yolcunun,
yolculuk sırasında ölümü durumunda, taşıyıcı, yolcunun mirasçılarının
çıkarlarını korumak için yolcuya ait bagaj ile eşyaları teslim edene kadar
bunların iyi halde korunmaları için gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
Uygulamada
bagajdan doğan sorumluluk bakımından bavul içindeki eşyanın değeri ve mahiyeti
beyan edilmemektedir. Bu nedenle bagajın zarara uğraması halinde ödenecek
tazminat, saptanmasında, TTK’ya göre m.880 esas alınmaktadır. Bununla birlikte,
ödenecek tazminat için taşıyıcıya teslim olunan bagajda bulunan eşyanın
belirlenebilmesi gerekir. Bu husus yönünden ispat yükü yolcu üzerinde
olacaktır.
Yukarıda
bahsettiğimiz tazminat türü maddi tazminat olup Yargıtay, bagaj bakımından
manevi tazminat talebinin de mümkün olduğunu, bagajla birlikte kaybolan manevi
değeri olan eşyalar bakımından da manevi tazminat istenebileceğini kabul
etmiştir. (Yargıtay 11.HD. 2014/15627 E. 2015/1119 K. Sayılı
02.02.2015 tarihli karar)
Bagajın
zarara uğramasından dolayı tazminat talepleri TTK 855/1’de belirtilen bir
yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu zamanaşımı süresinin başlangıcı, TTK
855/2 uyarınca yolcunun ulaştığı ya da ulaşması gereken tarihtir. Bu süre TTK
855/3 uyarınca kast veya kasta eşdeğer kusur halleri gerçekleştiği durumda üç
yıla kadar uzayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.