28 Ekim 2024 Pazartesi

TAŞINMAZ MÜLKİYETİNDE DEVRE MÜLK KAVRAMI

 Dünyada oldukça yaygın olan ve son yıllarda ülkemizde de artış göstermeye başlayan devre mülk kavramını genel hatlarıyla ele almaya çalışacağız. Devre mülk kavramı 1985 yılı 3227 sayılı kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenerek düzenleme alanı bulmuştur.

 Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. maddesinde devre mülk hakkının tanımlaması yapılmıştır. Bu maddeye göre “Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir.” denerek kavramdan bahsedilmiştir. Hükümde belirtilen “ortak mallar” ifadesinden anlaşılması gereken paylı bir mülkiyet şeklindeki taşınmazın “paydaşları” tarafından mesken şeklinde kullanımlarının zamana göre paylaştırılması söz konusudur.

             Devre mülk hakkının kurulabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:

  • Devre mülk hakkı kurulabilmesi için yapının mesken olarak kullanılmaya elverişli olması veya bağımsız bölümlerde kurulması,
  • Mesken olarak kullanmak veya bağımsız bölümlerde devre mülk hakkına sahip olan kimselerin, meskene yahut bağımsız bölüme paylı mülkiyet şeklinde hak sahibi olmaları gerekir,
  • Tapu Sicil Müdürlüğü vasıtasıyla resmi senet düzenlenmesi yoluyla devre mülk hakkı kurulabilecektir.

             Devre mülk hakkının yıl içerisinde belirli dönemler olacak şekilde ayrılmak suretiyle ve ayrılan sürenin 7 günden az olmaması gerekir. Eğer yapılan sözleşmede aksi öngörülmemişse devre mülk hakkına sahip olan kişi bu hakkını kendi payı çerçevesinde başkalarına da kullandırabilir.

             Hak sahiplerinin sözleşmeleri uyarınca yapmakta özgür oldukları fiiller kadar uymaları gereken yükümlülükler de bulunmaktadır. Mesela paydaşlar sözleşmede belirlemiş oldukları yükümlülüklerine ve eğer bağımsız bölüm bulunmaktaysa, bağımsız bölüme dair kat mülkiyeti hükümlerine uymak zorundadır. Paydaşlardan her biri kendi kullanım dönemi sonrasında yapmış oldukları devre mülk sözleşmesi uyarınca söz konusu taşınmazı boşaltmak ve kendinden sonraki dönemde payını kullanacak paydaşına yararlanması için bırakmak mecburiyetindedir.

             Devre mülk söz konusu olan taşınmaz veya taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümler ile alakalı ilişkilerin düzenlenmesi için ve taşınmaz ile alakalı konularda karar alınabilmesi için yönetim lazım olmaktadır. Paydaşlar kendi aralarından birini seçebilecekleri gibi dışarıdan bir gerçek veya tüzel kişiyi de yönetici olarak görevlendirebilirler.

   Devre mülk üzerinde hak sahibi olan kişilerin anlaşarak bu ilişkiyi sona erdirebilmeleri mümkündür. Söz konusu hakkın bulunduğu mesken veya bağımsız bölümün yok olması durumunda da devre mülk ilişkisi sona erer.

 

                                                                                                                                              Av. Batın Çebi   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.