25 Kasım 2024 Pazartesi

TÜRK DEVLETLERİNİN HUKUK GELİŞİMİ VE TARİHİ

 

Türkler tarihleri boyunca değişik coğrafyalarda olmak üzere 16 büyük devlet ve çok sayıda boy ve beylik yapılanması oluşturmuşlardır. Her coğrafyanın kendine has kuralları ve kaideleri bulunmak zorundadır. Çünkü yaşantı biçimleri, yerin coğrafi özellikleri ve yaşanılan toprak parçasının etrafında yaşamını devam ettiren farklı kültürlerin bir arada yaşayabilmesini sağlamak açısından oldukça önemli bir durumu ifade etmektedir.

İŞ YERİNDE MOBBİNG (BEZDİRİ)

 

Öncelikle mobbing kavramını tanımlayacak olursak mobbing, iş ortamında bir veya birkaç kişinin diğer mağdur veya mağdurlara karşı gerçekleştirdiği ısrarlı baskı, yıldırma, mağdur veya mağdurları iş ortamından uzaklaştırmayı amaçlayan kişilik değerlerine, sosyal ve iş ilişkilerini kasten zarara uğratmayı ifade etmektedir. Bugünkü yazımızda iş yerinde bezdiriye uğrayan bir mağdurun daha fazla zarara uğramadan işten ayrılması ve uğradığı zararların telefi edilebilmesi için başvurulabileceği hukuki yollardan bahsedeceğiz.

HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGILAMADA ADLİ YARDIM UYGULAMASI

Adli yardım, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerini karşılayamayacak nitelikteki kişiler için uygulanan bir kamu hizmetidir. Kişilerin hak arama özgürlüklerini engelleyen koşulları ortadan kaldırarak bu hak arama özgürlüğünü etkin biçimde kullanılmasını sağlamaktadır.

            Adli yardım hizmetinden faydalanabilmek için kişi, avukatlık ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmadığını belgeledikten sonra uygun görüldüğü takdirde adli yardım hizmetinden faydalanabilir.

10 Kasım 2024 Pazar

KVKK ve Kişisel Verilerin İşlenmesi Hususu

2010 yılında Anayasa m.20’ye 5982 sayılı Kanunla eklenen fıkrayla, herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerinin korunmasını talep etme hakkı teminat altına alınmıştır. Bireylerin kişisel verileri hakkında hangi hak ve yetkilere sahip oldukları, hangi durumlarda kişisel verilerinin işlenebileceğine hükmedilirken, kişisel verilerin korunmasının usul ve esaslarının kanun ile düzenleneceği öngörülmektedir.

FUTBOL MENAJERLİK SÖZLEŞMELERİ

Menajerlik sözleşmeleri günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız bir sözleşme türüdür. Bu sözleşme türü hayatımıza genellikle spor menajerliği, oyuncu menajerliği, manken menajerliği, sanat menajerliği, influencer menajerliği ve daha birçok konulu menajerlik sözleşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu menajerlik sözleşmeleri arasında konu bakımından farklılıklar olmasından dolayı sözleşmelerde de ufak farklılıklar bulunmaktadır ancak genel olarak bütün menajerlik sözleşmeleri benzerdir. Biz bugün spor menajerlik sözleşmelerinin bir alt dalı olan futbol menajerlik sözleşmelerini ele alacağız.

28 Ekim 2024 Pazartesi

TAŞINMAZ MÜLKİYETİNDE DEVRE MÜLK KAVRAMI

 Dünyada oldukça yaygın olan ve son yıllarda ülkemizde de artış göstermeye başlayan devre mülk kavramını genel hatlarıyla ele almaya çalışacağız. Devre mülk kavramı 1985 yılı 3227 sayılı kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenerek düzenleme alanı bulmuştur.

İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

Kiracının kirasını ödemediği hallerde ev sahibi tarafından bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtar gönderilmesi durumunda, ev sahibi “iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası” açma hakkı kazanır.

     İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açmak için gerekli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar:

SOYBAĞININ REDDİ DAVASI

Soybağının reddi davası, babalık karinesine göre kurulmuş olan baba ile çocuk arasındaki soybağının gerçeğe uygun olmadığının mahkeme tarafından tespit edilmesidir. Soybağının reddi davası yenilik doğuran bir dava türü olup mahkeme tarafından soybağının reddi davasının kabul edilmesi halinde çocuk ile baba arasındaki soybağı ortadan kalkar. Soybağının reddine ilişkin hükümler TMK'da madde 286 ila 291 arasında düzenlenmiştir.

9 Haziran 2024 Pazar

BEDENSEL ZARARLARDA MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI

Manevi tazminat Türk Borçlar Kanunun 56.maddesinde düzenlenmiş olup manevi tazminatın belirlenmesinde maddi tazminat gibi matematiksel bir hesaplama yapılmamaktadır. Dolayısıyla manevi tazminatın belirlenmesinde hâkime takdir yetkisi verilmiş, hâkim her somut olayın özelliklerini dikkate alarak manevi tazminatı belirleyecektir. Bugünkü yazımızda TBK’nın 56.maddesine göre bedensel bütünlüğün ihlali halinde doğan manevi tazminat davalarından kısaca bahsedeceğiz.

TAŞIYICININ BAGAJDAN DOĞAN SORUMLULUĞU

Bagajdan doğan sorumluluğun yasal dayanağı TTK m.912’de “Yolcu, bagajı ile el bagajı için, aksine sözleşme yoksa, ayrı ücret ödemez. Taşıyıcı, yolcunun eşyasının zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ila 886’ncı maddeleri uyarınca sorumludur.” Bulunmaktadır.

İlgili bu hüküm eşya taşımaya ilişkin hükümlerinin bagaj için de geçerli olacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yolcunun bagajına gelen zararlarda sorumluluk, sorumluluktan kurtulma, sorumluluk sınırı ve sınırsız sorumluluk hususları bu hükümlere bağlı olacaktır. Zaten bagaj taşıması, yolcu taşıması sözleşmesinin içinde yer alan bir yan edim hükümlülüğüdür.

MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası genel olarak gayrimenkul hukukunda karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bu dava, bir taşınmazın kim adına kayıtlı olduğunun belirlenmesi amacıyla açılır. Bu dava bir taşınmazın mülkiyeti konusunda bir ihtilaf varsa onun giderilmesi için kullanılır.

Muhdesat, TMK m.724 ve TMK m.729 çerçevesinde bir taşınmaz üzerinde bulunan inşaat, bağ-bahçe, bitki gibi şeyler anlamına gelir. Bunlar, kalıcı olarak oluşturulmuş ve tamamlayıcı nitelikte eserlerdir.

TCK m.123/A ISRARLI TAKİP SUÇU

Israrlı takip; “musallat olma veya dadanma” olarak, diğer bir ifade ile bir kişiyi rızası olmadan, sürekli olarak gözetlemek şeklinde tanımlanabilir. Suç boyutuyla ise failin; mağdurun güvenliğini tehdit ederek, kasıtlı, kötü niyetli, sürekli olarak devam eden eylemiyle, iç huzurunu bozması olarak açıklanabilir. Hukuken bu kavram, yalnızca mağdurun fiziki takibi şeklinde anlaşılmamalıdır. Zira kavram, farklı hukuk disiplinlerinde farklı şekillerde ifade edilebilmektedir.

SÖZLEŞME DEVRİ, ALACAĞIN TEMLİKİ VE BORCUN ÜSTLENİLMESİ

Bu haftaki yazımızda bir borç ilişkisindeki taraflarla ilgili olan değişiklik türlerinden bazıları üzerinde duracağız.

      Öncelikli olarak sözleşmenin devri hususunu ele alalım. TBK m. 205/1’de “Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır.” tanımı yapılarak açıklanmıştır. Devre konu olan sözleşmenin geçerli olabilmesi için devredilen sözleşmenin şekil şartları önem arz etmektedir.

21 Mayıs 2024 Salı

TCK m.90 KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE DENEY

İnsan üzerinde deney yapma ve deneme yöntemleri ulusal ve uluslararası kanuni düzenlemeler ile kontrol altında tutulmakta olan önemli bir konudur. Yapılacak olan deney ve denemeler çok ciddi kontrollere tabi tutulmalıdır. Yazımızın konusu olan insan üzerinde deney ve deneme suçları ilk kez 5237 sayılı TCK’de düzenlenmiştir. Farklı kanuni düzenlemeler ile hukuki bir zemine oturtma çabası gösterilmiş olsa da işlenen fiile karşı herhangi bir yaptırım söz konusu olmamıştır. Nitekim Yargıtay’ın kararları kanun öncesi işlenen fiillerde, fiilin işlendiği tarih itibari ile suç olmadığı ve cezalandırılamayacağı yönündedir. TCK m.90’da bu husus kural olarak yasaklanmış fakat belli şartlar altında ve hukuken geçerli bir rızanın varlığı halinde yapılabileceği öngörülmüştür. Konumuzu incelemeden önce maddede bahsi geçen insan, deney, deneme ve bilimsellik kavramlarını kısaca inceleyeceğiz.

HAVAYOLU TAŞIMALARINDA TAŞIYICININ SORUMLULUĞU

    Yolcu taşımalarında taşıyıcının sorumluluğunun yumuşatılmış kusursuz sorumluluk olduğu ileri sürülebilir. Ancak taşımanın şekline göre özel hüküm niteliğinde kanun düzenlemeleri önceliklidir. Genel hüküm Türk Ticaret Kanunu’nun 914. Maddesinin ikinci fıkrasıdır; “Taşıyıcı, yolcuların kazaya uğramalarından doğacak zararı tazmin eder. Yolcunun kaza sonucunda ölmesi halinde, onun yardımından yoksun kalanlar uğradıkları zararın tazminini taşıyıcıdan isteyebilirler. Ancak, taşıyıcı kazanın kendisinin veya yardımcılarının en yüksek özeni göstermelerine rağmen, kaçınamayacakları ve sonuçlarını önleyemeyecekleri bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse tazminattan kurtulur.

AHLAK, ETİK VE ADALET ARASINDAKİ İLİŞKİ

Ahlak, belirli bir toplulukta kabul gören ve o topluluğun üyelerinin eylemlerinin nasıl olacağını belirleyen bağlayıcı ve geçerli birtakım davranış normlarıdır. Bu yönüyle ahlak görelidir ve yer- zamana göre değişkenli gösterir.

Etik, ahlak ve ahlakilik kavramları bağlamında yalnızca belli bir durum üzerine değil genel olarak kuralları ve normları sorgulayan ve bu kavramları doğru-yanlış, iyi-kötü gibi sınıflandıran bir felsefi düşünme şeklidir.

TÜRK HUKUKUNDA GÖÇ VE GÖÇMENLİK

Türk hukukunda göç kavramı Türk soyundan gelen ve Türk kültürüne bağlı olan kişilerin ülkemize yerleşme amacıyla gelmesini ifade etmektedir. Bugünkü yazımızda göçmenlik statüsü koşullarından ve sonuçlarından kısaca bahsedeceğiz.

ÇOCUĞUN TESLİMİ VE ÇOCUKLA KURULACAK KİŞİSEL İLİŞKİYE DAİR İLAMLARIN YERİNE GETİRİLMESİ

Kanun değişikliğine gidilmeden önce çocuğun teslimi ve bununla alakalı ilam ve durumların düzenlemesi İcra İflas Kanununda hüküm altına alınmıştı. Fakat getirilen bir düzenleme ile bu uygulamaların icra daireleri tarafından gerçekleştirilmesine son verilmiştir. Bu göreve Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Adli Destek ve Mağdur Dairesi başkanlığına bağlı olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri görevlendirilmiştir. 

6 Mayıs 2024 Pazartesi

ARAÇ DEĞER KAYBI DAVALARI

Araç değer kaybı; aracın çift taraflı kaza sonrasında onarılması -orijinal parçalarla değiştirilmiş olsa dahi- sonucunda ilk halinin orijinalliğini yitirmesi ve ikinci el piyasasında değerinin düşmesini ifade etmektedir.

        Araç değer kaybı davaları kusurlu aracın sürücüsüne ve/veya sahibine ve kusurlu aracın trafik sigortacısına karşı açılabilir. Araç değer kaybı davasının sigorta şirketine karşı açılması halinde öncelikle sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Başvurunun yapılabilmesi için gerekli olan şartlar; 1- kazanın son iki yıl içerisinde gerçekleşmiş olması, 2- meydana gelen kazada %100 kusurlu bulunmuş olmamak, 3- araçta pert kaydının bulunmamasıdır. Bu başvuruda/ihtarda özellikle kaza tespit tutanağı, eksper raporu, araç ruhsat ve poliçe bilgileri, hasar görenin kimlik bilgileri, aracın hasar ve varsa onarım fotoğraflarının yer almasında fayda vardır. Tüm bu evrakların yanında sigorta şirketinin ödeme yapabileceği bir banka hesap numarasının ya da İBAN numarasının da ihtarnamede bulunması gerekmektedir. Sigorta şirketine başvuru yapıldıktan sonra sigorta şirketi 15 gün içerisinde talebi yanıtlamaz ya da reddederse araç değer kaybının tazmini için hukuki yollara başvurulabilecektir.

İSTİRDAT DAVASI

Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup itirazının icra mahkemesince kaldırılması nedeniyle, kesinleşen icra takibine rağmen, borçlu olmadığı iddiasında bulunabilir. Borçlu olmadığı iddiasında bulunan borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirebilmek amacıyla icra takibi devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir. Bu menfi tespit davasında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak aleyhine devam etmekte olan icra takibinin durdurulmasını ve menfi tespit davasının sonucu lehine sonuç verince de icra takibinin iptalini sağlayabilir.

HİZMET TESPİTİ DAVASI

Hizmet tespiti davası sigorta bildirimi yapılmayan ve sigorta primi yapılmadan ya da sigorta primi eksik yatırılan işçinin bu durumu öğrenmesi üzerine sigortasız çalıştığı dönemlerin sigortalı hale getirilmesi için açılan davadır.

Hizmet tespiti davasında ispat yolu olarak davacı tarafından iş sözleşmesine bağlı çalışıldığının kanıtlanması yoluna gidilir. Ancak yapılmış olan iş sözleşmesinin sigortalı çalışmaya uygun işlerden olması gerekmektedir.

6222 SAYILI SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİ KANUNU VE SEYİRDEN YASAKLAMA TEDBİRİ

Dünya genelinde ve Türkiye’de spor faaliyetleri çok yoğun bir şekilde sevilmekte ve bununla doğru orantılı olacak şekilde de büyük ve önemli kitlelere ulaşmayı başararak sporseverleri peşinden sürüklemektedir. Bunun bir sonucu olarak sporda şiddet karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de ve dünyada özellikle futbol özelinde çok büyük kitleler birbirleriyle yarışma haline girmekte, çekişmeli süreçler yaşanmaktadır. Ülkemizde kanunen profesyonel olarak icra edilen tek spor dalı futboldur. Amatör dallarda oldukça başarılı ve dünya çapında başarılara sahip olsak bile durum böyledir. Bu sebeple bu yazımda 6222 sayılı kanunun futbol üzerine olan kısımlarının üzerinde biraz daha fazla duracağım.

25 Mart 2024 Pazartesi

MUNZAM(AŞKIN) ZARAR VE İSPATI

Bilindiği üzere para borçlarında borçlunun temerrüdü halinde alacaklının zarara uğraması kuvvetle muhtemeldir. Söz konusu zararın karşılanması için ise ilk akla gelen kavram temerrüt faizidir. Ancak yüksek enflasyon ve devalüasyonun ekonomide göstermiş olduğu olumsuzluklar ile temerrüt faizinin alacaklının zararını tam olarak karşılayamadığı hallerde bu boşluğu munzam(aşkın) zarar doldurmaktadır. Kısacası alacaklının, borçlunun temerrüdü dolayısıyla uğradığı zararın temerrüt faizi ile karşılanamaması ve alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması durumunda munzam zarar talep edilebilmektedir (TBK madde 122/1). Bugünkü yazımda munzam zarardan ve özellikle güncel içtihatlar doğrultusunda munzam zararın ispatından kısaca bahsedeceğim.

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA BİR KORUMA TEDBİRİ: TUTUKLAMA

Tutukluluk, ceza muhakemesi hukukunda ele alınan en önemli koruma tedbirlerinden biridir. Şüpheli veya sanığın suçluluğu hakkında kesin kararın verilmesinden önce kanunlarda belirtilen hallerin gerçekleşmesi durumunda hakim kararıyla tutukluluk koruma tedbirine başvurulur. Tutukluluk hali, şüpheli veya sanığın tutukluluğuna karar verilen andan başlar ve salıverilme veya cezanın infazına kadar devam eden geçici bir tedbirdir.

VERİLERİN HUKUKA AYKIRI OLACAK ŞEKİLDE VERİLMESİ VEYA ELE GEÇİRİLMESİ

Günümüzde özel hayat ve bu özel hayatın gizliliği konusu oldukça önem kazanmıştır. Sosyal medya olgusunun aracılığı ile farklı tarzlarda oluşturulan platformlar sosyal medya içeriklerinin çeşitlenmesinde önemli rol oynamaktadır. 

GÜVEN SARSICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Güven sarsıcı davranış eşler arasındaki güven duygusuna zarar verecek her türlü eylem olarak tanımlamak mümkünse de bu yazımızda yalnızca sadık kalma yükümlülüğüne aykırı olan güven sarsıcı davranış incelenecektir. Sadık kalma yükümlülüğü Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesinde eşlerin hak ve yükümlülükleri arasında düzenlenmiştir. Zina düzeyine varmayan ancak sadık kalma yükümlülüğüne aykırı olan davranışlar ise “güven sarsıcı davranış” olarak nitelendirilmektedir. Bu davranışların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğu gerekçesiyle (TMK m. 166 uyarınca) boşanma davası açılabilmektedir. Zinaya dayalı mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan terditli boşanma davalarında zinanın ispat edilemediği/kabul edilmediği durumlarda iddia ve vakıalar güven sarsıcı davranış olup olmamasına göre değerlendirilerek şartlar oluşmuşsa boşanma kararı verilebilecektir.

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN VE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ

Kanunkoyucu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmek amaçlarını ortaya koymuştur. Kanun, her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.

4 Mart 2024 Pazartesi

TÜRK HUKUK TARİHİNDE KADIN

 

                   I.            İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK HUKUKUNDA KADIN

İslamiyet öncesi Türk toplumuna dair kaynaklarda görülür ki bu dönemde kadına diğer toplumlara kıyasla oldukça ciddi bir değer atfedilmiştir. Bu dönemde kadın, dünyadan soyutlanmamış ve toplumsal düzenin önemli bir parçasıdır.

MEMUR DİSİPLİN HUKUKUNA HÂKİM OLAN TEMEL İLKELER

        Disiplin hukukuna hâkim olan temel ilkeler çoğunlukla mahkeme  içtihatları  doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Disiplin hukuku, cezalandırılma ilkeleri açısından ceza hukuku ile benzer özellikler taşımakta olup ceza hukukunda yer alan birçok ilke istisnaları olmakla birlikte disiplin hukukunda da yer almaktadır. Bugünkü yazımızda memur disiplin hukukuna hâkim olan temel ilkelerden kısaca bahsedeceğiz.

ARAZİNİN MÜLKİYETİNİN MALZEME SAHİBİNE VERİLMESİ (TMK m. 724)

     Yapı değerinin açıkça arazi değerinden yüksek olduğu durumlarda iyi niyetli   taraf   TMK m. 724’e göre uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre TMK m. 724’ün uygulanabilmesi için 3 ana koşul ve 1 ek koşul aranmaktadır.

19 Şubat 2024 Pazartesi

TAPU SİCİLİNİN TUTULMASINDA DEVLETİN SORUMLULUĞU


Tapu sicilinin tutulmasının bir zarar yarattığı durumlarda oluşan zararlardan devlet sorumlu olacaktır. Kanun koyucu TMK. m.1007’de bunu açıkça belirtmiştir. Bu esasa dayanan davalarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Numaralı protokol m.1’i de dayanak olarak göstermek mümkündür.

YABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZ DAVASI


Egemenlik, bir devletin ülkesi üzerindeki yetkilerinin tümünü ifade eder. Bu yetkilerin kullanımı belirli erkler arasında paylaştırılabilir. Bu yetkilerden biri olan yargılama yetkisi Anayasamıza göre, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Egemenlik gücünün doğrudan uzantısı olan yargılama yetkisinin, yabancı ülke kararları ile kesiştiği noktada ise bizi tanıma ve tenfiz başlıkları karşılar.

ADLİ KONTROL UYGULAMASI

            Ölçülülük ilkesi uyarınca, tutuklama yoluna başvurmayı gerektirmeden sonuç almanın mümkün olabileceği durumlar vardır. Tutuklama, özgürlüğü kısıtlayıcı bir durumdur. Bu durumda tutuklamaya başvurmaya gerek kalmadan sonuç alınabilir ise Adli Kontrol tedbiri uygulanabilir.

5 Şubat 2024 Pazartesi

DENİZ YOLU İLE YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ

    1974 tarihli “Denizde Yolcu ve Bagajların Taşınmasına dair Atina Sözleşmesi” ile birlikte denizde yolcu taşıma konusunda uluslararası alanda ilk düzenleme resmi anlamda yapılmıştır. Bu sözleşme 28.04.1987 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. İlerleyen süreçlerde bu sözleşmenin istenilen düzeyde beklentileri karşılayamaması sonucunda 2002 tarihli Ek Protokol çerçevesinde en son metin olarak “2002 Yolcuların ve Bagajlarının Deniz Yoluyla Taşınmasına dair Atina Sözleşmesi” şeklinde isimlendirilerek kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih 23.04.2014 olmuştur.

KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ

     Kat mülkiyetinin devri mecburiyeti, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup hükümdeki temel amaç, mülkiyet hakkını toplum yararına aykırı kullanan kişinin ortak yaşamdan çıkarılmasıdır. Söz konusu yasa; uymakla yükümlü olduğu borç ve yükümü yerine getirmeyen ve bu nedenle diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez hale gelecek ölçüde ihlal eden bağımsız bölüm maliklerine bir yaptırım uygulamaktadır. Bu yaptırım bağımsız bölümün mülkiyetinin kat maliklerine devredilmesidir.

YENİDEN İNŞA VEYA İMAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI (TBK m. 350/2)

          Günümüzde kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar giderek artmakta, bildirim yoluyla kira sözleşmesine son veremeyen kiraya verenler dava yoluna başvurmayı tercih etmektedir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında dava yoluyla sona erme nedenlerinden biri olan yeniden inşa veya imar TBK m. 350/2’de düzenlenmektedir.

İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI (TBK m.350)

            Kiraya veren, kiralanan için kendi ihtiyacı oluşması sebebiyle kiracının tahliyesini talep etme hakkına sahiptir. Bu tahliye talebi yalnızca kendi ihtiyacı sebebiyle değil, kiraya verenin eşi, altsoyu, üstsoyu ya da kanunen bakmakla zorunlu olduğu kişilerin ihtiyaçları halinde de istenebilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde ele alınan bu düzenlemeye ihtiyaç nedeniyle tahliye davası denir.

22 Ocak 2024 Pazartesi

TAŞIMA SÖZLEŞMESİ

Cumhuriyet tarihimizin ticaret hukukuna dair ilk düzenleme niteliğinde bulunan 1926 tarih 865 sayılı Ticaret Kanununda bu sözleşme “bir nakliyecinin ücret mukabilinde, eşya veya eşhasın karada, sularda nakillerini taahhüt eylemesine nakil mukavelesi ıtlak olunur” biçiminde ifade edilmiştir.

MENFİ TESPİT DAVASI

 

Davalı tarafça varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti amacıyla açılan bir dava çeşididir. Borçlu taraf, icra takibinden önce veya icra takibi sırasında menfi tespit davası açabilir. Borçlunun menfi tespit davası açmasındaki amacı çeşitli nedenlerle borçlu olmadığından ötürü iddia edilen borcun mevcut olmadığına dair tespit edilmesidir.

TÜRKİYE’DE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

 

      Günümüzde Kamu Denetçiliği Kurumu, vatandaş ve idare arasındaki uyuşmazlıkları arabulucu niteliğinde çözümleyerek idari yargıya destek sağlamaktadır. Ombudsmanlık kurumu, şeffaflık, katılımcılık ve verimlilik kriterlerini ön planda tutarak denetim yapmayı amaçlar.

           İlk olarak İsveç’te 1809 yılında Anayasa ile kurulan ombudsmanlık kurumu, 2012 yılında Türkiye’de “Kamu Denetçiliği Kurumu” adıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlı olarak kurulmuştur.

ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI

 

Bu haftaki yazımda herkesin kedisinin veya çevresindeki insanların davacısı veya davalısı konumunda olabileceği ortaklığın giderilmesi davalarının sınırlı bir kısmını ele alarak inceleyeceğim.

Ele alacağım kısımlarına geçmeden önce genel olarak ortaklığın giderilmesi davası, paylı mülkiyet ya da elbirliği ile mülkiyete konu olan taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasındaki mülkiyet ilişkisinin ferdi mülkiyete çevrilmesini, bu durumun mümkün olmaması halinde ise satış yoluyla ortaklığın giderilmesi ve devamında bu satış bedelinin ortaklar arasında payları oranında paylaştırılması yoluyla paylaşmanın sağlandığı dava türüdür.

TÜRK MEDENİ KANUNUNDA NAFAKA

 

Türk medeni kanunda düzenlenen nafaka uzun süredir tartışmalara konu olmaktadır. Bugün, nafaka denildiğinde ne anlaşılması gerektiği ve nafaka hakkının hangi şartlar altında doğacağı üzerinde duracağız.

Özünde evlilik birliği taraflara pek çok yükümlülük getirir. Boşanma ile de tarafların birbirine karşı olan bazı yükümlülüklerinin devam ettiği kabul edilir. Nafaka da evlilik birliğinin doğurduğu ve boşanma ile devam eden mali yükümlülüklerden biridir. Kanunda belirlenen üç nafaka türü vardır.

8 Ocak 2024 Pazartesi

İHTİYATİ HACİZ

 


İhtiyati haciz, para alacaklarının ödenmesini ve bu alacağa ilişkin doğmuş veya doğacak icra takibinin sonucunu güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulmasını sağlayan hukuksal koruma tedbiridir.

İhtiyati haciz kurumu, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiştir. İhtiyati haciz; ihtiyati haciz kararının verildiği yargılama aşaması ve ihtiyati haciz kararının icrası aşaması olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır.

SOSYAL MEDYANIN CEZA YARGISINA ETKİSİ

 

 

Hayatımızın olmazsa olmazı noktasına gelen internetle birlikte sosyal medya kullanımı ve sosyal medyanın yaşamımızdaki pek çok alana etkisi ve müdahalesi de yadsınamaz bir gerçektir. Günümüzde sosyal medya sayesinde haberlerin hızlıca yayıldığına şahit oluyoruz. Bu sayede insanlar çok daha hızlı organize olup birçok olay karşısında harekete geçebiliyor. Özellikle hak arama konusunda bir şekilde sesini duyuramamış kişiler sosyal medya sayesinde sesini duyurup hakkını almayı başarabiliyor.

SİGORTA SÖZLEŞMESİ

 

 

Sigorta sözleşmesi, sigorta güvencesini üzerine alan sigortacı ile prim ödeme borcu altına giren sigorta ettirenin arasında düzenlenen bir sözleşme türüdür. Yukarıda belirttiğim üzere sigorta sözleşmeleri her iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir.

FİKİR VE SANAT ESERİ ÜZERİNDEKİ MALİ HAKLARIN MİRASÇILARA GEÇİŞİ: İKİNCİ KISIM

 

 

Bu yazıda üstünde duracağımız iki ana başlık bulunmaktadır. Bunlardan ilki, vasiyeti tenfiz memuru ile terekeye atanan temsilcinin arasındaki farklılıklar, ikinci ise eserin oluşturuluş şekline göre mirasçılara geçişindeki yollardır.

İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESİH DURUMUNDA KIDEM TAZMİNATI

 

 

            İş kanununa göre iş sözleşmesi “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.” bu şekilde açıklanmıştır.

7 Ocak 2024 Pazar

SU HUKUKU

 


                SU HUKUKU


  Su, yaşam için alternatifi olmayan bir unsurdur. En eski zamanlarından beri, toplumların su kaynaklarının yakınlarına yerleşmeleri, yine toplumların su kaynaklarını paylaşmak veya daha fazla yararlanabilmek adına mücadelelere girmeleri su kaynaklarının insan yaşamı için kadim zamanlardan bu yana vazgeçilmez olduğunu gözler önüne sermektedir. Toplumlar yerleşik yaşama geçilmesiyle birlikte bu eşsiz kaynağın korunması için çeşitli kurallar koyarak günümüz su hukukunun temellerini atmıştır.

11 Aralık 2023 Pazartesi

İNSAN HAKLARININ TARİHSEL SÜRECİ VE AİHS 2. MADDE KAPSAMINDA YAŞAM HAKKI

 

Bir tarafta kralın, bir tarafta kilisenin baskısı altında yaşayan Orta Çağ toplumunun her türlü haktan ve özgürlükten yoksun olduğu konusu tartışmasızdır. Ancak bu dönem ve sonrasında ortaya çıkan bazı belgeler ve gelişmeler insan haklarının doğuşunda ve gelişmesinde çok önemli rol oynamıştır.

FİKİR VE SANAT ESERİ ÜZERİNDEKİ MALİ HAKLARIN MİRASÇILARA GEÇİŞİ: BİRİNCİ KISIM

 

Bugün başlıktan da anlaşılabileceği gibi, sahibi ölen fikir ve sanat eserleri üzerindeki mali hakların mirasçılara geçişi yazımın ana konusunu oluşturacaktır. Yazıda adım adım konuya ilişkin başlıkları ele alırken, kanuni düzenlemeden de bahsedeceğim.